Faruk Bayülkem başhekim olur olmaz, o dönemdeki İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Burhan Felek'i ziyaret eder. Deli ve tımarhane deyimlerinin hastaları ve ailelerini kırdığını, üzdüğünü ifade ederek, akıl hastalarıyla ilgili haberlerin toplumu ürkütmeyecek, ruh sağlıklarını bozmayacak şekilde yayımlanmasını rica eder. Eskiden gazetelerin 1. sayfalarında ve büyük manşetlerle yayımlanan "Dikkat! Tımarhaneden azılı ve tehlikeli bir deli kaçtı, aramızda dolaşıyor" haberleri, "izinsiz ayrılan bir ruh hastası, tekrar akıl hastanesine yatırıldı" şeklinde topluma duyurulmaya başlanır. Bayülkem'in ifadesiyle: "Ruh hastaları bu sayede, Türk toplumunda layık olduğu yeri bulur."