Fransız realizminin buram buram hissedildiği ve düşmeyen nabzı ile "klâsik" ile sayılan nadîde bir roman. Flaubert, yazdığı metin ile âdeta aşk yaşamış ve bunu icrâ etmiştir. Emma'nın başından geçenler ve hayata tutunma çabası, Flaubert'i üzmüş olsa da Bovary'nin ölümü kaçınılmazdı. Çünkü Emma artık Flaubert'ten kopmuş ve kendi başına yol almaya başlamıştır. "Görünen, göründüğü gibidir." realistlerin mottosu bu olup tabiatı yansıtırlar. Emma'nın tabiati, iç dünyası, psikolojik hadîseleri ve mutlu olma çabası; boşuna olup acı çekmeye mahkûmdur.