Gönderi

Seyfettin ve Necla her buluşmada birbirlerini biraz daha iyi tanıyorlardı. Arkadaştılar önce... Sonra arkadaşlıkları ilerledi. Karşı cinsler arasında ilerleyen arkadaşlıkların dostluğa dönüşmesi istisnası Seyfettin'le Necla arasında olmadı. Duygusallık ibresi, dostluğa değil sevgiliğe doğru kayıyordu. Her ikisi de akıl ve mantıklarını devreye sokup ibrenin, “Sevgililik” yönüne göç etmesini engellemek istediler. Ne var ki akıl ve mantık da buna kafi gelmedi. Çünkü ikisi de akılsız ve mantiksız bir iş yaptıklarına dair güçlü argümanlar geliştiremediler. Yatağında akan güçlü bir suyun önüne set çekmek gibiydi sevgi merkezli güçlenen ilişkilerine engel olmak.
Sayfa 54 - İnce Kütük
·
154 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.