“ Bizim gibi kadınlar dünyada her felaketi görmüş olurlar,felaket onlara cesaret verir,kadınları aslan kadar korkusuz gösteren işte bu cesarettir!Zavallı bizler!Ne kadar yalan vaatlere aldanırız,bilir misiniz?Ve sonra bu aldanmamızın ne kadar da cezasını çekeriz,anlıyor musunuz?Fakat,bizi aldatanlara da ceza çektiririz.” Mehmet Celal unutulmuş bir yazar.Şiirleri,hikâyeleri ve romanları Osmanlı okurlarınca büyük ilgi görmüş fakat Cumhuriyet döneminde artık hatırlanmaz olmuş.Kitabın ilk bölümünde yazar hakkında verilen bilgilerden neden bu şekilde bir durum gerçekleşmiş anlıyoruz.Servetifünun edebiyatı içinde bulunmadığı için onların nazarında yaptıkları yarım ve eski kalıyormuş.Tanzimatçılar,garp edebiyatını temsil edenler ve Servetifünun derken anladığım kadarıyla ortalık epey karışmış. Eserimiz Remzi ve Refet isimli iki arkadaşın Kadıköy’ün ünlü mesire yeri olan Kuşdili’nde gezerken gördükleri Nurhayat hanımı takip ederek evini öğrenmesiyle başlıyor.Refet gördüğü Nurhayat’a birden aşık olur ve kendisine evlenme teklifi eder.Teklifi kabul eden Nurhayat ile mutlu bir yaşam sürerken Refet’in Rum güzeli Rozali’ye sevdalanarak eşinden nasıl soğuduğuna tanık oluyoruz sayfalarda.Eşinin durumundan şüphelen Nurhayat düzelmesini bekler ve hoş olmayan durumlar oluşur.Sonunda ise herkes hakettiğini yaşar.İki kadın ve bir erkek sonu ise tam bir trajedi.Yıldırım hızıyla eşine aşık olan ve sonrasında her haltı yemeyi kendinde hak gören bir erkek.Hemcinsine bile bile yapılan haysiyetsizce davranışlar.Severek okuduğum bir eser oldu sonunda en azından rahatladım ama ne fayda..

Kuşdili'ndeMehmet Celal · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021314 okunma

·

462 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Canan Çelik