Murat Menteş adeta bir şovmen futbolcu. Hikayeyi bir bir çalımlıyor, kaleyi karşıdan görüyor. Evet sayın seyirciler Menteş kaleciyle karşı karşıya. Kelimeleri ayağında sektiriyor, diziyle cümleleri bir bir sıraya diziyor, paragrafları bir omuzundan diğer omuzuna hoplatıyor, bir benzetmeyle topu yukarı savuruyor, etkileyici bir rövaşata, toooop?! Top tribünlerde. Murat Menteş yine bireysel oynuyor, yine kaçırıyor.
(senin kalemine yakın ince bir eleştiri yapmak istedim, saygılar abim)
Şahsi fikrime danışacak olursam, Menteş'in kitaplarının ismi olmamalı. İsimler bir şeyi sınırlandırırken Menteş'in kitaplarında karakterler, olaylar ve her bir cümle sayfalardan taşıyor.
Menteş'in o harikulade yeteneği de yaverlik ediyor bu kaçaklara.
Haliyle, nedir Ruhi Mücerret sahiden?
Bir kitap karakteri olmadığı kesin. Daha ötesi! Çok daha ötesi, daha anlamlısı. Geçipte kitap için de 'Ruhi Mücerret ve başından geçenler'de diyemeyiz, ayıp olur o başından geçenlere, ona yaverlik eden her bir müridine.
Murat Menteş'in o absürt kafasından bir dilim sunulmuş yine önümüze diyebiliriz o halde.
Kelime anlamı göze görünmeyen olan Ruhi Mücerret, en büyük savaşı kendi manasına açıp okuyanın aklına kazınıyor, orası kesin!
Saygılar, sevgiler!
Heh unutmadan bir Murat Menteş incelemesi tabi ki Orhan Gencebay olmadan olmaz :)
youtu.be/k991pbL_dBk