Polisiye/gerilim kitabı dışında okuduğum romanları çok daha geç bitiriyorum.Bu kitabı da sanki elime alır almaz bitiririm diye düşünmüştüm.Fakat umduğum gibi olmadı.Hikaye ve yaşananlar olağanüstü bir şekilde ince ince yazılmış.1939 ile 2014 yılları arasında gidip gelen Hannah ile Anna'nin kavuşması ile son bulan etkileyici bir yapıttı.Multecilerin yaşadıklarını tüm çıplaklığıyla dile getiren yazar kitabın sonunda gemide yaşananların gerçek olduğunu ve hatta kaptanın ismini dahi degistirmeden kaleme almış.Almanya ve Küba-Havana arasına sıkışmış zorunlu hayatlar Hannah ve Leo'nun aşkı ve birbirlerine verdikleri söz...Yasanmis ya da yaşanması olası hikayeleri okumayı seviyorum aslında.İnsan gözünün önünde canlandırabiliyor.St. Louis adlı gemide yer alan 937 yolcunun karaya ulaşmak adına verdiği mücadeleyi, aşkı ve yaşamaktan ziyade ölmeyi tercih etmesini duygulanarak okuyacaksınız.Uzun süre akıllarda kalacak Titanic misali filminin çekilmesi gereken bir romandı.Benim gönlümden geçenler bu şekildeydi.Keyifli okumalar...