Gönderi

264 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
Kozalaklar nerede? EFENDİ DAYININ KOZALAKLARI romanı için “Yazarlık hayatımın temelleri bu romandır.” diyen @metindavaş ile yollarımız, KIVILCIM (Türk Ocaklarının kuruluşunu anlattığı) son romanı ile kesişmişti ve üzerimde derin bir tesir bırakarak, yazarın tüm külliyatını okumam gerekiyor hissine dönüşmüştü. Şimdi ise ilk ve son romanlarını okuyan biri olarak görüyorum ki, ilk ya da son farketmeksizin yazarın kalemine has tavrı ve kelimeli kullanmaktaki marifeti baki.. Okurken her daim karakterin bir sonraki hareketinin ne olacağını aklın köşesinde bırakan, günlük hayatın sıradanlığındaki bir nesneyi/olayı tasviri ile gözde tasavvuru sağlayan yanı var. Modern edebiyat kisvesi altındaki yazarlardan çok çok farklı, kendine has ve özgün. * Genel kanaatim dışında şundan da kesin bahsetmem gerekiyor. Bu (ilk) romanı ile 1999 yılında Tuzla Belediyesinin düzenlemiş olduğu yarışmayı birincilikle kazanması
oktay
oktay
, yazım macerasının da önünü açılıyor. 2000 yılında gerçekleşen 1. Baskının üzerinden tam 13 yıl sonra, 2. baskıya özel (şu anki geldiği romancılık noktasıyla baktığında) düzenleme için kolları sıvasa da, zamanında daktilo ile yazdığı bu romanını kusurlarından arındırarak bilgisayara (yarışmadan kazandığı 1000 liralık ödülle aldığı) aktarmayı, metninde herhangi bir değişiklik yapmayı elinin varmadığını söylüyor. Yazarımız bütün kusurlarıyla bu metni muhafaza etmenin daha dürüstçe olduğuna inanmış “Roman sanatı ve tekniklerini bilen okuyucularım kolaylıkla fark edebileceği kusurlar var” dese de, küçük imla hataları harici bir düzenlemede bulunmamış. Bana kalırsa önsözünde yazdıkları ile okurlarına karşı bu denli dürüstlüğü, yazar-okur arası bağı kuvvetlendiriyor. Bu kısmı okurken insanın varlığındaki noksanlıkları hissettim, kusurlu ve yarım. * Bitmesin diye yudum yudum okuduğumu söylemem de gerekiyor sanırım. Anlatıcı 25 yaşlarında Bursa-İstanbul kimliğinin ikileminde kalan, bu durumun huzursuzluğunu hissettiğimiz genç bir kız. Metindeki olayları hem anlık yaşıyor, hem de gelecekten o anki yaşadığı duyguları aktardığı günlüğünden okuyoruz. Çevresinden zamanın kısalığına atıfta bulunarak, eğlenilmesi gereken bir husus olduğuna vurgu yapılsa da, bu kadar kolay yaşanır mı? düşünmek lazım. Efendi Dayısının ölümüyle Bursa’ya dönüş fikriyle canlanan mazi ve aidiyet karmaşası. Dayısının pek severek yıllarca topladığı kozalakların akibeti ne endişesi. Hayat-Ölüm ikilemi, modernleşme ile değişen şehirler ve insanlar. * Yazarının hala hayatta olduğu ve yakın geçmişimizi işleyen romanların içerisinde karşılaşmadığım bir şekilde ‘klasik listesine alınabilecek’ bir roman mahiyetindeydi. Kazandığı ilk ödülü fazlasıyla hak eden, yazarın kendi ifadesiyle de “yazarlığımın temeli bu romandır.” sözünü fazlasıyla hakediyor. Kesinlikle daha çok okunarak kıymetinin teslim edilmesi gerektiğine inanıyorum.
Efendi Dayının Kozalakları
Efendi Dayının KozalaklarıMetin Savaş · Ötüken Neşriyat · 201869 okunma
·
165 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.