İlk distopya romanı olarak kabul edilen kitap baştan sona sürükleyici sayılabilecek bir şekilde ilerliyor.
Konusu ise herkesin birbirinin aynısı olduğu, isimlerin bile kullanılmadığı, herkesin numaralar ile anıldığı, her şeyin devlet denetimi altında yapıldığı ve bireysel özgürlüklerin olmadığı bir dünyada ''hayal gücü'' hastalığına yakalanan D-503 numaralı ana karakterimizin yaşadıkları.
Günlük tarzında yazılan 40 kayıttan oluşan ve birinci şahıs bakış açısıyla yazılan kitap beni şahsen yer yer eksiltili cümleleri , fütüristik betimlemeleri ve sık sık kullanılan parantezleri ile sıktıysa bile genel olarak başarılı bulduğum ve okunmasını tavsiye ettiğim bir eser.