Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

188 syf.
·
Puan vermedi
SİMYACİ "Eğer bir kimse hayalleri doğrultusunda tereddüt etmeden ilerleyebiliyor ve ümit ettiği hayatı yaşamak için gayret sarf ediyorsa, alelâde zamanlarda tasavvur edemeyeceği bir başarıya ulaşır." (Henry David Thoreau) Simyacı kitabını okuduktan sonra o gerçekten de hayatımda önemli bir yere sahip oldu. Hayattımız boyunca hepimizin hayallerimizın peşinden gitmemiz gerektiğini bizlere öneren ve evren üzerinde bulunan her insanın bir yaşam amacının yani bir diğer deyişle yaşam menkıbesinin olmasi gerektiğini ve bunun peşinden gitmelerini gerektiğini bize söyleyen güzel bir kitaptır. Paulo Coelhon'un bu eserinde Gerçekten kitabı okurken nasıl okuduğunuzu anlayamıyorsunuz çünkü su gibi akıp giden bir kitaptır. Bazı kitaplar vardır ve onları okuduğunuzda sizi derinden etkilerler; hayata bakış açınızı değiştirirler ancak bazı kitaplar da vardır ki, sizi bambaşka bir hayata doğru sürüklerler. Işte benim fikrime göre Paulo Ceolhon'un simyacı adlı eseri hayata bakış açınızı değil hayatınızın ta kendisini değiştirebilecek bir kitap içeriğine sahiptir. Yani simyacı kitabi hayatınıza yön veren bir ışık olabilir. Bu kitabın içerisinde hayatınıza alıp uygulayacak pekçok nasihat konuları vardır. Kitap ispanyada çobanlık yapan Santiago'nun mısırın eteklerinde kendi hazinesini bulmaya giden yolculuğunu ve bu yolculuk esnasında başına geçenleri anlatan bir öyküdür. Kendi yaşam amacını gerçekleştirmek isteyen ve bunun peşinden giden bir çobanın öyküsünü anlatmaktadır. Her bir satırını okuduğunuzda içinizi ısıtan bir kitaptır. Eğer gerçektende kitabı içten ve anlayarak okursanız çıkarılabilecek pekçok dersin olduğu kitaptır. Bir hayallimiz varsa bizlerin de bu hayallerden asla vazgeçmememiz gerektiğini ve her zaman hayallerimizin peşinden gitmemiz gerektiğini, hayallerin gerçekleştirmenin yaşamın güzelleştiren bir şey olduğunu bize öğütleyen çok güzel bir kitaptır. Yani aslında bizlerinde bu kitabı okuduktan sonra kendi yaşam amacımızı bulup onun peşinden gitmemizi bize öğütleyen bir kitaptır. Santiago yaşam amacını gerçekleştirirken pek çok olay başından geçiyor ama Santiago bunları hepsini sabırla karşılıyor çünkü o biliyor ki eğer yaşam amacını gerçekleştirmek için bir şeyi gerçekten çok isterse tüm evrenin size yardımcı olacağını söylüyor. Gerçektende santiago sabırla başına gelen bütün sorunlu olaylara sabretikten sonra gerçek hazinesine sonunda ulaşıyor. " çünkü efendim herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır. Ne var ki hiçkimse kendisinin kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez." (Sayfa 32) Gerçekten de herkes başka insanların nasıl yaşaması gerektiğini bize söylüyorlar veya ne yapmamız gerektiğini ya da ne yapmamamız gerektiğini bize söylüyorlar yani bizim hayatımızı bizden çok onlar yaşıyorlar. Bizler hayallerimizi bile genellikle çevremizdeki insanların görüşlerine göre şekillendiriyoruz ama aslında bizler bunu yapmamamız lazım çünkü bize bunları öğütleyen ve bizi bu yoldan döndürmeye çalışan kişiler aslında onların kendilerinin cesareti olmadığı için bizimde yapamayacağımızı düşünüyorlar. Hayallerimizi bence asla başkalarının söylediklerine göre şekilendirmememiz gerektiğini, ınsanlar bazen bizlere yapamazsın dediklerinde dinlemememiz gerektiğini bize öğütleyen güzel bir cümle. " Dünyada bir büyük gerçek vardır: kim olursan ol, ne yaparsan yap: bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, evrenin ruhunda bu istek oluşur bu senin yeryüzündeki özel görevindir." (Sayfa 43) Aslında gerçektende bir seyi yapmayı çok istediğimiz zaman bu bizim yaşam amacımız haline geliyor. Eğer bir şeyi yapmayı çok istersek önümüze çıkan her engel ve yapmamamız için olan şeyler bile aslında bizim bunları yaşam amacımızı yapmamız için aslında bizim yaşam amacımızı gerçekleştirmek için bizim önümüzde birer basamak ve bize yardımcı olan şeylerdir. "Yaşıyorum dedi, delikanlıya aysız ve kamp ateşsiz bir gece, hurma yerken ve bir şey yerken yemekten başka birşey düşünmem. Yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bu gün gelmiş vız gelir tırıs gider çünkü ben ne geçmişte ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnız şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Herzaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun. Çölde hayat olduğunu, gökyüzünde yıldızlar olduğunu ve insan hayatının özünde bulunduğu için kabile muhariplerinin savaştıklarını anlayacaksın. O zaman hayat bir bayram, bir şenlik olacak çünkü hayat yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur. ( Sayfa 106 ) Aslında bu o kadar güzel bir cümle ki; geçmişe takılıp kalmamalıyız çünkü artık geçmişi değiştirebilme gibi bir lüksümüz yok. Ee gelecekle ilgili de bir bilgimiz yok ne yazık ki; ne olup ne biteceğine dair hiçbir şekilde bir fikrimiz yok. Kaygı yapsak boşuna, stres yapsak boşuna, iyi birşey mi gelecek, kötü birşey mi gelecek bunu bilemeyiz. Şimdiyi güzel yaşamalıyız. " Yüreğim acı çekmekten korkuyor " dedi bir gece simyaciya , aysız gökyüzüne bakarlarken yüreğine, acı korkusunun, acının kendisinden de kötü bir şey olduğunu söyle düşlerinin peşinde olduğu sürece hiçbir yürek kesinlikle acı çekmez çünkü araştırmanın her anı tanrı ve sonsuzluk ile karşılaşma anıdır. (Sayfa) Bu cümlelerde yine aslında acı çekmek bizi zaten hayatımızda herşeyi engelleyen acı çekme korkusu acının kendisinden daha kötü bir durum. Acıyı da mutluluk kadar kabul etmeliyiz. Yeri ve zamanı geldiğinde biz onu yaşayacağız ve onu orda bırakıp hayatımıza devam edeceğiz. Acı çekme korkusuyla hayatımıza şekil vermemeliyiz. ''sana verebileceğim tek bir öğüt var: Mutluluğun Gizi dünyanın bütün harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan."
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,6bin okunma
·
236 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.