Agatha Christie'nin ikinci kitabını okudum. On Küçük Zenci'yle karşılaşınca On Küçük Zenci daha güzeldi. Tüm kitap tek olay anlatıyordu. Noel Kekinin Gizemi'nde ise öykü öykü anlatmış.Öykü kitabı yerine tek bir olayın anlatıldığı polisiyeler okumayı tercih ederim.Kitapta altı tane öykü var. İsimleri;
Noel Kekinin Gizemi
İkinci Gong
Şamar Oğlanı
Yirmi Dört Karakuş
Düş
Sarı Süsen.
Arthur Conan Doyle'un nasıl Sherlock Holmes dedektif karakteri varsa Agatha Christie'nin de Hercule Poirot'su var. Ayrıca Miss Marple'ı da var ama onun kitabını okumadım. İlerde okuyabilirim. Zaten Poirot'yu da ilk kez okudum. Bence Sherlock Holmes'un karakteri daha sağlam. Hercule Poirot ne bileyim biraz komik geldi. Ama zeka olarak maşallah Poirot'un zekası aynı Holmes gibi. Sadece Holmes mesela bir yere örneğin Watson'a geldiğinde sadece gözlemle takır takır sıralıyor şunu yapmışsın bunu etmişsin diye. Ama neyse. Her dedektif aynı değil sonuçta.
En sevdiğim öyküler ise Noel Kekinin Gizemi, Düş ve Sarı Süsen'di. Özellikle Düş'ün sonunda şok oldum. Farley'nin ölümünün intihar olduğuna öyle inanmışım ki. Ayrıca bu Hercule Poirot çok fena. Noel Kekinin Gizemi'nde Bridget'la işbirliği yapıp Colin ve Michael'a şaka yaptığını öğrenince vay sen çok fenasın dedim. Aslında sadece tesadüfen öğrendi Poirot da. Bu üçü ona Bridget öldü diye şaka yapacaktı. Yine de çok iyiydi. Sarı Süsen'de de Pauline'in cidden öldüğünü sanmıştım. Bir kitapta iki defa ters köşe oldum.
En son sayfalarda Noel Kekinin yapılışını anlatıyor.