Ana karakterimiz olan Sedat’ın hikayesi, vurulduktan sonra hastanede başlıyor. İstihbaratçı olan karakterimiz, evli ve iki kız babası olmasına rağmen, aşık olduğu üniversiteli genç sevgilisinin kaybolmasını araştırıyor. Örgütler karışınca işin içine, üniversiteli kızımız Mine’nin diğer sevgilisi olan, eski örgüt üyesi Fahri’den şüpheleniyorlar. Kızın babası, annesi, İtalya’daki arkadaşı, ev sahibi, herkes araştırılıyor, kitabın son bölümüne kadar bu çalışmalar devam ediyor. Maria, Mine’nin ev sahibi olan Madam’ın zihinsel engelli olan kızı. Her ne kadar hikayede çok bir etkisi yokmuş gibi görünse ve kendisine kitapta çok bir yer verilmese de, olayın çözülmesine önemli bir katkısı oluyor. Ana karakterimiz olan Sedat, kendi içinde karısı ve üniversiteli sevgilisi arasında gidip gelen, kafasında bin bir soru dolaşan ve ikilem içinde bir karakter. Devamlı olarak karısı Melike ve üniversiteli sevgilisi Mine arasında onunla ayrılamam, onunla boşanamam tarzında sorunlarla kafasında boğuşuyor. Eskiden işine bağlı olan ama Mine’nin kaybolmasından sonra duygusal yönü baskınlaşan karakterimiz, yanında çalışan Mustafa ile zıt karakterlerde. Mustafa daha dinamik, enerjik ve gençken, Sedat daha ağırbaşlı bir tavırda. Ancak yine de kaybolan sevgilisi Mine için her şeyi yapabilir, buna, kendinden kıdemli olan amcasına karşı çıkmak da dahil. Teşkilat binalarında, sorgu odalarında ve genellikle karakterimizin zihninde geçen olaylar silsilesi, eski İstanbul’da geçiyor. Olaylar karakterimizin kendi ağzından anlatılıyor ve bu da kitap açısından çok iyi bir detay olmuş, çünkü bu karakterimizin duygu durumu, ruh hali ve hisleri, üçüncü bir ağzından anlatılsaymış eksik kalırmış bence. Karakterin kendi ağzından hislerini okumak, okura o hisleri hissettirmek bakımından önemli bir detay. Polisiye roman türüne giren bu kitapta, örgütlerle ve polis/istihbaratla ilgili terimlere verildiği için, anlamını bilmediğiniz bazı kelimeler çıkabiliyor ama bu hikayenin gidişatının anlanmasını olumsuz etkileyen bir durum değil. “Her aşık, sevdiğini kaybetme korkusu taşır” alıntısıyla özetleyebileceğim bu roman, bir insanın, gerçekten sevdiği için ne kadar ileriye gidebileceğini ve onun için her türlü riski alabileceğini gösteriyor. Onu bulmak, hayatının amacı haline gelmiş ve onu bulmaktan başka hiçbir şey yapmak istemiyor…

Sis ve GeceAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201918,9bin okunma

·

68 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Licia Cassano