Gönderi
Hayat sahnesinde yaş almak yaşadıklarımızla paralel ilerler. İnsan gördükleri, duydukları ve yaşadıkları olaylara göre yaşlanır veya gençleşir. Ama hakikat şu ki bir daha asla eskisi gibi olunmaz. Franz, kırsaldan şehre geldiğinde de durum tam olarak böyleydi. Toy, hayata karşı umudu olan iyimser bir gençti.Üzerinden 1 yıl geçmeden aynı tren istasyonunda bu sefer yapayalnız, etrafa bomboş gözlerle bakacağını nerden bilebilirdi ki. Bu bize zamanın bir oyunu değil de nedir. Aşkı aramak için dışarı çıktığı bir günde karşılıksız aşka tutulduğu Anezka’sı, kendisinden bir parça bulup birbirlerinin hayatlarında kısa ama anlamlı sohbetler yaptığı dostu Profesör Freud ve tabiki ona bir gelecek vadeden tütün dükkanı sahibi ile geçen bir hayat öyküsüydü Tütüncü Çırağı. Dönemin toplumsal olaylarının da Franz’ın hayatında nasıl dönüm noktası olduğunu es geçemem . Neticede herkesin sırayla gidip tüm hengamenin içinde yapayalnız kalan Franz için zamanın kendisinden götürdüklerini anlayacak kadar yeterli vakti kalmıştı. Ve neticede en sonunda zaman onu da yutacaktı.
·
159 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.