Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Jojo çevresindeki insanlar tarafından olgunlaşmamakla, herkesle aynı davranmamakla suçlanmaktadır. Olgunlaşmayı bir gereklilik olarak görmeyen ve olgunlaştığını söyleyen insanların yapmacıklığını eleştiren biridir. Bir sabah uyandığında kendisini çocukluk yıllarına dönmüş olarak bulur. Profesör Pimko tarafından okula götürülen Jojo, okuldaki eğitimi, disiplini, öğretmenlerin eğitim anlayışlarını çocuk bedeninde bir yetişkinin gözüyle görme fırsatı yakalar. Okuldaki düzen içler acısıdır ve Jojo bunu düzeltmek için konuşsa da insanlar onu duymazlar. Okuldan sonra kalacağı eve götürülen Jojo, burada da aile yapısını gözlemleme fırsatı bulur. Ebeveynlerin çocuklarına verdikleri sınırsız özgürlüğün sonuçlarını gören Jojo bu evden kaçarak, akrabalarının çiftliğine gider. Çiftlikte ast üst ilişkilerinin köleliğe gittiğini görür ve sınıf ayrımı yapılan sistemi eleştirir. Çalışanların bu durumu kanıksamasıyla nasıl bastırıldığını gözler önüne serer. Witold Gombrowicz'in kalemiyle tanıştığım kitap oldu. Polonya'da yayınlanan kitap daha sonrasında yasaklanan kitaplar arasına girmiştir. Yasaklanan kitaplar arasında olması ilgimi daha da çekmesine sebep oldu. Kitabı okudukça neden yasaklandığını az çok anlıyorsunuz. Eleştirileri çok sert ve sivri gerçekten. Bir yerlere - birilerine - dokunmaması imkansız. Kitap yazarın dili sebebiyle kolay okunan ve çabuk anlaşılan bir kitap değil. Konudan konuya geçilmiş ve konular arasında bağlantı kurmaya çalışırken kaybolabilirsiniz. Ancak kitap bana göre gerçekten bir başyapıt, ben bayıldım. Eleştirdiği konular hepimizin gördüğü gerçeklerle alakalı. Eğitim sistemini eleştirmesiyse alkış tutulası. Öğretmenlerin öğretim yönteminin ezberden ibaret olması içler acısı durumu gözler önüne serer nitelikte. Zorla yapılan dayatmalar, büyüyüp olgunlaşma adı altında, pedagojik bilgi olduğu öne sürülerek, öğrencilerin ahlaksızlığa itilmesi günümüzün gerçekleri bana göre. Bozulan aile yapısı, iş verenlerin çalışanlarına köleleri gibi davranmaları ve çalışanların bu duruma alışıp tersi için hiçbir şey yapmamaları eleştirdiği diğer konular. Gombrowicz'in eleştirdiği en önemli husussa kopyacılık. Tek tip insancılık. Toplumun beklentileri doğrultusunda hareket etmek, kendin olmaktan çıkmak, hatta sırf büyük kitleler tarafından beğenilen sanat eserlerinin diğer insanlar tarafından da beğenilmesini beklemek... Bütün bunlar yazarın sert bir dille eleştirdiği hususlar. Ben yazarın eleştirdiği her bir noktayı ayakta alkışladım. Kendisine katılmasanız bile, kitabın mutlaka okunması gerektiğini savunuyorum ve farklı bir pencereden bakılmasının mümkün olduğunu görmenizi istiyorum. İnsanlar kopyalanan varlıklar değildirler. Her birey tek bireydir. Keyifli okumalar...
Ferdydurke
FerdydurkeWitold Gombrowicz · Jaguar Yayınları · 2015159 okunma
·
236 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.