Tren martılarla yarışa durdu
Balkonda çocuklar heyecanlı
Kim bilir bugün hangisi çelme takar hayata
İşte öyle çocuksu bir neşeyle
Hızla gelip geçsin niyazımız helâldir...
Bakın hele güneş doğunca yeni bir bebek doğdu
Adına "Umut" derler tatlı dilli olacak gibi
Trenin bir sessiz vagonunda memleketi "Ankara İstasyonu"
Yolluk peynirler niyetine dağıtıldı
Yarışı şuncacık bala kazandı veryansın curcuna
Apartmanlar dikiliyor darbeci asker gibi öfkeli
İzniniz yoktu bilmeden geçtik bi diyardan
Olsun eli yüzü düzgün bir neşemizde oldu
Hangi gün, hangi saat raylardan dökülüp düşerse zaman
Varımız, yokumuz yeni bir günün kadehine vurulsun
Ikinci durak "Âşıklar Yokuşu" durağı
Çektim yakandan parçalandım dürefşanda
Bana şarkılar şöyle bağ, bahçede burnuna konduğum
Kalbinin sesini duyuyorum bırakmasam bana düşecek
Hiçte umrumda değil...
Usul usul dünyanın ışığını söndür
Vagonlardakileri hayat çıkmazına itekle
Gamzelerinden öptüm öptüm kafayı yedim
Derler ki "o delidir" yalansa kalbinden de öpeyim
Yuvamız dudaklarından âşığı giderken sol tarafta
Ben kabahatli değilim suçlu sensin
Âşk şiirlerinden anlamam zorla cilvenle yazdırdın
Son vagon boylu boyunca şiir oldu
Makinist alıp yengeye götürmese iyidir
Dünya senden daha güzelleşirse kıskanırım
Bir, iki ve son istasyon
Güller dönüşmediği kaldı tepemizden
Âşk sarhoşları mahallesi, meftun sokak, kapı numarası nasibime düşen
Şöyle bir hayalim vardı böylesi daha güzel oldu
İki dudağın arasına kırdık hayatın faydasını
Bir abla gül uzattı adını kim yazdı yapraklara?
Gökyüzünden yağan yağmurun yerinde olmak vardı
Ne güzel gezdi, tozdu dudaklarında
Bir memleketin köşe bucak bir tarafında
Üç, beş yaşlarında çocuğun kahkahasına ve son defa berceste...
AYKUT BARIŞ ÇELİK