Kadınlar vardır hani,
Hüznün notalarına basa basa,
İnadına, mutluluk şarkılarını söyleyen,
Saklamak için acının izlerini,
Monalisa gibi sessizce gülümseyen
Onlar ki,
Renkleri çalınmış gök kuşağı altında.
Güneşi beklerken tir tir titreyen.
Gece yarısı balodan kaçıp giden
Gönlünün prensini bekleyen,
Kül kedisi aslında. Onlar,
Salıncaktan değil, düşlerinden düşen,
Mutluluğa tutunmak için yıldızlara merdiven dayayan, yüreği ateşle barut kadınlar...
Gözleri,
Yağmur ormanlarını sulayan, yüreği kuytularda saklanan, mahzun menekşedir onlar.
Sevgiyle dokunsa bir el, biraz güneş vursa yapraklarına rengarenk çiçek açarlar.
O kadınlar ki,
Gönlünün kör bıçağını bileyince aşkla, kırar zincirlerini bir vuruşta şaşar kalırsınız...
Sevgiyle sarınca kanatlarını, öyle bir uçar ki hayallerine, durduramazsınız...