Gönderi

Yorulmak
Yorulmak Bugün biraz iç dökmeye geldim bino. Biraz sınırını aşabilirim gerçi. Başlayınca durmak zor oluyor. Çokça iç dökmeye geldim o zaman. Bilmiyorum nerden başlasam, nereye götürsem. son zamanlarda çok yorgundum zaten. Hayatıma aldığım insanlar beni çok yordu. Yalan, çıkarcılık, bencillik, kindarlık, karşındakini aptal yerine koymak... hepsini gördüm. Fazlasını da. Söyleceklerimin çoğunu içimde tuttum. Uzatmamak ve yıpranmamak için dikkatli davrandım. Benim bu tavırlarım karşımdaki insanların daha çok üstüme gelmesine sebep oldu hep. İnsanlara pençelerini göstermezsen seni savunmasız sanıyorlar işte. Sonra düşündüm, bunca zaman ne kadar şey yutmuşum diye. Şimdi bazen o sözler paçalarıma yapışmış gibi geliyor. Beni bırakmıyorlar. Önüme bakmaya çalışıyorum ama geçmişe takılıyorum. Geçmişin hayal kırıklıkları ve üzüntülerini unutamıyorum. Mutluluğumu bile buruk kılıyorlar. İşte bu beni çok yoruyor. Gün geliyor birlikte büyüdüğün arkadaşın en büyük vefasızlığı ediyor, gün geliyor içini döktüğün arkadaşlarım dediğin insanlar mutsuzluğuna oh olsun diyecek kıvama geliyor, gün geliyor canından çok sevdiğin insan senin canının kıymeti yokmuş gibi kalbini kırıyor. Bazı şeyleri gerçekten aşamıyorum. Sürekli çalışıyorum.. Şu gerizekalı bilgisayarı alıp fırlatasım geliyor bazen. Ekrana bakmaktan gözlerim çürüdü. Hep yapılacak iş var. Sürekli bir mesaj ve hatırlatma. Şunu yaptın mı, bu oldu mu, bu ne durumda, bunu nasıl yapacağız... en son ne zaman rahatça oturup yapılacak işleri düşünmeden dinlendiğimi hatırlamıyorum. Her şeyden çok yoruldum. Yorulmak, vücudun üretecek fazladan atp’si kalmaması olayıdır. Panzehiri uykudur. Yoruldum bino, inanılmaz yoruldum. Ağlayamamaktan yoruldum, avaz avaz susmaktan yoruldum, bağırıyorum, sesimi duyan yok, bundan yoruldum, gülmekten yoruldum, siktir boktan halimi gülmek maskesi ile kapattığım için yoruldum, mutlu görünüyor olmaktan yoruldum, herkese yetişip kendimi kaçırmaktan yoruldum, kendime yaslanıp dik durmaktan yoruldum. İşin garibi beni yoran insanları da ben aldım hayatıma, varsın iyi olsunlar, yeter. Akıntıya karşı yüzmekten yoruldum, kendimi akıntıya bırakmak istemiyorum. Akıntının sonu alüvyon doldu. Saçlarım beyazladı. Bahtım karardı. Olumlu olan tek şey ise hala kulaç atıyor olmam... Neşet Ertaş'ın; “bana öldü demeyin, yorulup gitti deyin.” dediği, şey değil mi? Kimin ruhu ağırsa onun yorgunluğu en çoktur. Sonsuz varlığının hafifliğine rağmen. Neşemin dahi bana yetmediğini fark ettim. Yaşım henüz genç. Beynimin içi hep çalı sesi; kaburgalarımın içi de pili bitmiş bir radyo kutusu. Adım atacak, yemek yiyecek, birisine bir şey anlatacak kuvvetim yok. İnsan, yorulmaktan ibaret galiba. A. Karaçay
··
426 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.