Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fatiha Suresi'nin Kur'an'ın Bütün Manalarını İhtiva Etmesi
Fatiha Suresi'nde öyle iki kelam vardır ki bütün halk ve emir aleminin, semavi kitablar ve dinlerin, sevab ve cezanın sırrı bu iki kelamdadır. Kulluk ve Tevhidin mihveri de bu iki sözdür. Bu iki söz "Yalnız sana ibadet eder. yalnız senden yardım dileriz" ayetidir. Hatta denilir ki Allah Teala yüzdört kitab indirdi, bütün bu kitabla rin manalarını Tevrat, Incil, ve Kur'an'da topladı. Kur'an'ın manalarını da Mufas salda (Kur'an'ın, araları sık sik besmele ile aynıldığı için mufassal adı verilen orta ve kısa uzunluktaki surelerinde) topladı. Mufassalın manalarını da, Fatiha'nın, "Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım isteriz" ayetinde topladı. Bu iki söz, Rabbiyle kulu arasında ikiye paylaştırılmıştır. Yanısı Allah Tea la'nındır ki bu "Sadece ve sadece sana ibadet ederiz" kısmı, öteki yanısı da kuluna aittir ki "Yalnızca ve yalnızca senden yardım isteriz" kısmıdır. Bunun sır ve manalanı inşaallah yerinde açıklanacaktır. "Ibadet" iki esası içinde barındınr: boyun eğme ve zillet yanında son derece sevgi duyma. Nitekim Arablar, horlanmış yola. küçültülmüş, aşağılanmış manası na "muabbed" derler. Taabbud: tezellül, zelil olmak ve huşuyla, boyun eğmek demektir. Öyle ise ken disini sevip de boyun eğmediğin varlığa gerçek manada kulluk etmiş olmazsın. Yi ne kendisini sevmeden boyun eğdiğin bir varlığa da gerçek manada kulluk etmiş ol mazsın. Hem sevip hem boyun eğdiğinde ancak O'na kulluk etmiş olabilirsin. Buradan anlaşılıyor ki, kullardan rablerini sevdiklerini inkar edenler,kulluğun özünü inkar ediyorlar demektir. Yine O'nun kullar tarafından sevildiğini inkar edenler, Allah'ın alemlerin rabbi ve yaratıcısı olduğunu ikrar etseler bile gerçekte O'nun ilahlığımı inkar etmişlerdir. Halbuki, O'na ulaşmak ve O'nun rızasını kazan mak kullann en büyük arzu ve gayesidir. Bu, onların Allah'ı birlemelerindeki (tev hid) son noktadır. Arap müşriklerinin bile itiraf ettiği fakat bununla şirkten çıkma ğa çalışmadıkları, rububiyetin birlenmesidir. Nitekim Allah Teala bu konuda şöyle buyurur: "Eğer onlara, kendilerini kimin yarattığını sorsan, şüphesiz Allah, der ler" (Zuhruf, 87), "Eğer onlara gökleri, ve yeri kim yarattı diye sorsan, şüphesiz Al lah diyecekler" (Zümer, 38) "De ki yeryüzü ve oradakiler kimindir?.. Allah'ındır di yecekler. Söyle (onlara) öyle ise nasıl olup da büyüleniyorsunuz? "(Hacc, 84-89) Allah bununla kendinden başka yaratıcı olmadığı gibi uluhiyetinin birliğine ve O'ndan başka varlığa ibadetin yaraşmayacağına delil getirmiştir.
Sayfa 68
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.