SARI YAZMA’DAN GÜNÜMÜZE İNSANIN İNSANA ZULMÜ İLE İLGİLİ BİR İNCELEMERıfat Ilgaz'ın, Sarı Yazma adıyla kitaplaştırdığı bu hatıralar 1980'li yıllarda Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde günlük makaleler olarak yayımlanmış ben de bir kısmını orada üzüntü ve tarifsiz kederlerle okumuştum.
Daha çocukluktan ağır verem hastası olan Ilgaz bütün olumsuzluklara, yokluklara, çaresizliklere rağmen okuyup öğretmen olur.
Fakat Atatürk Cumhuriyet’i kurmuş, isyanlar ve suikastları bahane ederek kendisine rakip olarak gördüğü ve kendisine kayıtsız şartsız biat etmeyen, bir fikri, görüşü olan, yazar ve düşünürleri, bütün silah arkadaşlarını sopa olarak kullandığı yargı vasıtasıyla ortadan kaldırmıştı.
Atatürk’ün savrulduğu faşizm, Turancılık, diktatörlük girdabına İnönü, Bayar ve Menderes’te dört elle sarılacaktı. .
İşte böyle bir dönemde Ilgaz’a, bu kötü gidişatı alkışlamamanın Ebedi Şef ve Milli Şef’e biat etmemenin bedelini ödetmişler, el üstünde tutulması gerekirken Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Sabahattin Ali ve daha niceleri gibi onun da ömrü, karakollar, mahkemeler, zindanlar arasında geçmişti.
Bu kitabı İbn-i İshak'ın Hz Muhammed, Hıfzı Topuz’un Taif’te Ölüm, Yılmaz Karakoyunlu'nun Üç Aliler Divanı kitapları ile art arda okudum.
Birinci kitap Hz. Muhammed, ikinci kitap II. Abdülhamid, Üç Aliler Divanı ile bu kitap ise Atatürk ve İnönü dönemlerini anlatıyor.
Ve arada 1400 yıl olsa, asırlar, çağlar, isimler, zaman değişse de zulüm zalimlik değişmiyor...
Zira bu dönem ve liderler ile günümüz saray rejiminin iktidarı ele geçirme, tek adamlığa geçiş, menfaati için her yolu mubah görme, korku ve dehşet iklimi oluşturarak halkı kendisine biat’a tapınmaya zorlama, tapınmayanları bertaraf etme taktik ve yöntemlerinin birebir aynı olduğunu görürüz.
Bu kitap, bizi iflasa sürükleyen günümüz muktedirlerinin dayandığı temelleri ve yakın tarihimizi roman tadında okumak - öğrenmek için eşsiz eserlerden biri.
Sağlığı zaten bozuk olan Ilgaz'ın bir de alkol bağımlısı olması benim için ayrı bir üzüntü kaynağı oldu.
Okuyarak kalın.