Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

97 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ekrem Akurgal ile Türk Düşünce Hayatı Üzerine
Ekrem Akurgal (1911-2002) İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Hukuk Fakültesi'ne kayıt olan Ekrem Akurgal, bu sırada bir arkeoloji bursu kazanarak 1932'de Almanya'ya gitmiştir. Ünlü arkeolog Gerhart Rodenwaldt'ın yanında 1940 senesine kadar klasik arkeoloji öğrenimi görmüştür. Türkiye'de, yazılı tezle doçent olan ilk kişi olmuştur. 1948 senesinde kazılarına başlayan Akurgal, Foça, Çandarlı ve İzmir antik kentlerini bulmuştur. 1960'lardan bu yana Fransız, İngiliz, Yunan, Alman, İspanyol televizyonlarında söyleşilerde ve belgesellerde yer almıştır. Murat Katoğlu ile yapmış olduğu bu söyleşide birçok konuya değinmiştir Akurgal. Türkiye'deki üniversitelerin vasıfsızlığıdan, dinin rolü ve işlevine kadar... Bilim ve sanatta verimli ve yaratıcı olmanın bir ülke için "olmazsa olmaz" koşul sayılmasını her daim savunan Akurgal, fen bilimlerinin yanı sıra sosyal bilimlerin de bir ülke için vazgeçilmezliğini ve toplum yaşamındaki önemini her zaman vurgulamıştır. Akurgal, özellikle bir araştırmacının belli bir branşta uzmanlık kazanmadan, genel konulara girmesinin tehlikelerinden bahsettiği gibi, branşlar arasındaki iletişimsizlikten de yakınmaktadır. Çünkü ona göre, her branşın bazı başarıları ortaya koyduğu sonuçlar elbette olabilir lâkin bunlar diğer branşlarla bir araya gelmediği sürece bir anlam kazanamaz. Yunan medeniyetinin gelişiminde, Şarkın önemini çeşitli örneklerle açıklamıştır, bazı konularda özellikle 8. ve 7. yüzyılarda Yunanlının tamamen Şarklının bir kopyası olduğunu dile getirmiştir. Sadece Türk kültürünün ve sanatının nelerden ve ne derece etkilendiğini dile getirmeyip, bu etkileşimlerin evrensel sanatın gelişimindeki öneminden ve gerekliliğinden de bahsetmiştir..." Türkiye'deki üniversitelerin durumu hakkında şu düşüncesini dile getirmiştir Akurgal; "Bugün sayılarının artmış olmasına karşın Türk üniversitelerinde bilimsel araştırma gerilemiştir. Üniversitelerimizde on yıldan beri kitap ödenekleri gereksemesinin ancak küçük bir yüzdesini karşılamaktadır. Bu durumda yakın bir gelecekte Türk üniversitelerinde bilimsel araştırma toptan kalkmış olacaktır..." Ekrem Akurgal'ın din üzerine yorumundan da biraz değinmek istiyorum; "Dinin her şeye egemen oluşu, fetvalara intikal etmesi ve politika için dinin kullanılması... Zaten dinin ilk zamanlarındaki, eski çağlardaki rolü de buydu. Halkı inandıracaksın, sonra onu esir edeceksin, istediğin gibi kullanacaksın. Sarayda tiran, padişah en iyi bir şekilde yaşıyor, bir de çevresi. Fakir halka da "bir lokma bir hırka" kalıyor. Öbür dünyaya hazırlanma terbiyesi halka verilmiştir, böylece sömürülüyor. Bu açık bir şey. Bunun din aleyhtarlığı ile ilgisi yok..." Son olarak Ekrem Akurgal'ın Türkiye'de eğitim kalitesinin artması için değinmiş olduğu tavsiyeyi alıntılıyorum; "Yapılacak işlerin başında Fen Lisesi kurduğumuz gibi, üstün bir Sosyal bilimler lisesi açmamız gerekir..." "Türkiye'nin her tarafından ortaokuldan mezun çocukların imtihana tabi tutulması ve seçilecek öğrencilerin bu sosyal bilimler lisesine alınması usulü getirilmelidir. Burada güzel Türkçe öğrenecekler; öyle pasif bir terbiye ile değil aktif bir terbiye ile güzel yazı yazmasını öğrenecekler, en aşağı bir yabancı dil öğrenecekler. O zaman memleketin aydınlar kesimi için güzel bir kaynak olacak. Osmanlılar bile bunu yapmışlar, Enderun'da yetiştirmişler..."
Knidoslu Aphrodite
Knidoslu AphroditeMurat Katoğlu · 20002 okunma
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.