Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Deleuze’ün tanımladığı üzere[13], devlet felsefesi çifte bir özdeşlik üzerinde kurulmuştur: düşünen özne, ve bu öznenin yaratıp kendi sözde nitelikleri olan aynılık ve sabitliği tahsis ettiği kavramlar. Bu öznenin, ona ait kavramların, ve kavramların tatbik edildiği “dışsal” nesnelerin ortak içsel bir özü vardır: özdeşlik temelinde kendine-benzerlik. Temsili düşünce analojiktir; onun işi, bu simetrik yapılandırılmış araziler arasında bir mütekabiliyet tesis etmektir. Yargı yetisi, üç terimden her birinin sahiden de kendisi olduğunu temin ederek analojinin polis gücü olarak hizmet görür, ve böylece doğru mütekabiliyetler elde edilir. Onun ereği düşüncede hakikat, eylemde adalettir. Bunlar için kullandığı silahlar sınırlayıcı paylaştırım (her bir terimin, diğerlerinden tezat-ayrışması vasıtasıyla, sahip olduğu dışlayıcı mülkiyet kümesinin belirlenmesi: logos, yasa) ve hiyerarşik sıralamadır (bir terimin kendine-benzerliğinin yetkinlik derecesinin, yüksek bir standart, İnsan, Tanrı, veya Altın [değer, ahlak] ile ilişkili olarak ölçülmesi). Modus operandi olumsuzlamadır: x = x = y-değil. Özdeşlik, benzerlik, hakikat, adalet, ve olumsuzlama. Düzen için akılcı temellendirme. Yerleşik düzen elbette: filozoflar geleneksel olarak devletin memurları olmuşlardır. Felsefe ile devlet arasındaki gizli anlaşma en aşikar bir şekilde on dokuzuncu yüzyılın hemen ilk on yılında, Avrupa ve A.B.D. boyunca yüksek eğitimin modeli haline gelecek Berlin Üniversitesi’nin kuruluşu ile canlandırılmıştır. Onun Wilhelm von Humboldt tarafından ortaya koyulan hedefi (Fichte ve Schleiermacher’in önerileri temel alınmıştır) “her şeyi temel ilkeden türetmek” (hakikat), “her şeyi ideal olana bağlamak” (adalet) ve “bu ilkeyi ve bu ideali tek bir İdea’da birleştirmek” (devlet) ile elde edilecek olan, “ulusun tinsel ve ahlaki olarak terbiyesi” idi. Son ürün, “bilgi ve toplumun tam bir meşru öznesi”[14] olacaktı─devletin üstün zihninde ahlaki olarak birörnek haline getirilen, analojik olarak organize edilmiş küçük bir devlet olarak her zihin. Prusyalı zihin-kaynaşması.[15] Üniversite ile hükümet arasında bugünün çok iyi bilinen pratik işbirliğinden (araştırmalar için gitgide büyüyen askeri finansman) bile çok daha sinsi bir şey, temsili düşüncenin biçiminin, ve toplumsal sistemin her düzeyinde daimi olarak yeniden-üretilen ve her düzeye yayılan “doğru tinsel mutlak devletin” (milliyetçilik ve iyi yurttaşlık) yaygınlaştırılmasında onun felsefi rolüydü. Onun kurum-temelli yaygınlaştırılmasından yine çok daha sinsi bir şey, devlet-biçiminin doğrudan merkezi bir telkine başvurmadan kendisini yaygınlaştırma yeteneğidir (liberalizm ve iyi yurttaşlık). Yine daha sinsi bir şey, şimdiki vaziyet üzerinde hüküm süren süreçtir; ki şimdiki durumda, devlet-biçimiyle alay edercesine ulusal ve kişisel özdeşliğin ahlaki ve felsefi temelleri parçalanmıştır─ama sanki onlar yollarına devam etmemişken, dünya dönmeye devam ediyor (yeni-muhafazakarlık ve kinik doymazlık). kavramveduyum.blogspot.com/2013/08/felsefe...
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.