Yer yer tatlı, yer yer hüzünlü bir kendini bulma hikayesi aslında Yılan Kral. Tabii ki açıklamada yazdığı gibi Dill’ın başı, son derece tuhaf ve sapkın babasıyla dertte. Fakat başı babasıyla dertte olan yalnızca Dill değil, aynı zamanda en yakın arkadaşı Travis de aynı kaderi yaşıyor. İkisi de babalarından yaralı çocuklar. İnanç - inançsızlık, kendinden eminlik - kararsızlık, iyi - kötü gibi ikilemlerde kalan karakterlerimiz, çeşitli durumlara düşüyor. Aşırı akıcı ve elinizden bırakamayacağınız bir kitap.
Ben genelde kitap okurken ağlamam ama bu kitapta duygular o kadar güzel işlenmiş ki, kullanılan cümleler o kadar dokunaklıydı ki sayfalar boyunca ağladım. Hatta hikaye, sonradan o kısımdan uzaklaşıp normale döndüğünde gözyaşlarımı silmiştim fakat yazar ters köşe yaparak tekrar o kısma döndüğünde gözyaşlarımı tekrar akıtmayı başardı. Seçtiği cümleler, kitabı adeta yaşamanızı sağlıyor. Okurken resmen ben de Dill, Travis ve Lydia ile bir yolculukta gibiydim.
Yalnızca bir puan kırdım, o da bazı karakterlerin başta ve ortalarda yapmayacaklarını düşündüğüm bir şey yapmaları yüzünden, bunun dışında kitap harikaydı.