Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
An.
Çağımızı anlamaya çalışırken, her şeyden önce kendi yaşamımın her anına sahip çıkmak gibi bir tutkum var yazmış, Ahmet Erhan. Şu cümlenin derin anlamına değinmek istiyorum sevgili 1000Kitap okurları. Yaşadığımız çağda hangimiz anın tadını çıkarıyoruz ? Ya da yaşadığımız çağ bize anın tadını çıkaracak zaman tanıyor mu ? Bu deli çağda hangimiz durup öylece akan zamanı/yaşamı izliyoruz ? İzlemeye vaktimiz kalmıyor belki hayatın süregelen koşuşturmacasında kayboluyoruz belki de anın tadı nasıl çıkarılır onu bilmiyoruz. Sürekli ileriyi düşünmek dayatmalarıyla büyüyen bir nesil insan kendini güvenli bir alana atmak gayesiyle zamanın akışına, giden günlere, kaçan trenlere ve belki de saadetlere aldırmadan hapsolmuş gibi bir kara kutunun içerisinde mücadele veriyor. Halbuki kutuda açılan çok kapı var keza hayatımızda da öyle. Onlarca güzel şeyler oluyor, onlarca hüzünlü şeyler oluyor. Zaman geliyor; bisiklet sürdüğün yollarda araba kullanıyorsun hala bisikletmek sürmek isteyen bir çocuk içinde varken.. fakat artık yaşını almış ve bunları yapamazmışsın gibi dayatmalar oluyor bu defa da. Yani demem o ki sevgili okurlar, yıllarca süregelen bir dayatmalar yoğunluğunun baskısını hissederken ve bize yalnızca saat dakikliği veren bu koşuşturmalar içerisinde dahi anın tadını çıkarabiliriz. "durup bakmak zamana,kaybolmak içinde hayatın".. Bir yaprağın düşüşü,bir bebeğin gülüşü,bir sevgilinin birbirine dokunuşu,kitap okuyan insanların oluşu yani bizim onlara verdiğimiz anlam.
Ankara - İstanbul Karatreni
Ankara - İstanbul KaratreniAhmet Erhan · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020141 okunma
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.