Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Son zamanlarda özellikle "Yeni Ateist" çevreler tarafından dillendirilen Tanrı'nın bilimsel olarak kanıtlanması iddiasını duymuşsunuzdur. Klasik bilimsel olmayan yoktur ya da anlamsızdır anlayışı. Herşey bilimseldir, bilimsel olan yoktur anlayışı aslında ateizm değil naturalizm anlayışıdır ve ateizme kıyasla savunması çok daha zor, ve de ateizme kıyasla çok daha irrasyoneldir. Ateizm sadece Tanrı'nın olmadığını iddia ederken kendisini "Ateist" olarak nitelendiren natüralistler emprik olmayan her şeyi reddederler. Bu çok büyük bir sorun. Neden mi? Çünkü en basitinden her akıl sahibi hak verecektir ki hayatta felsefe diye bir gerçeklik var ve bilimin temelini de felsefe oluşturuyor. Ve biz biliyoruz ki felsefe emprik değil! Bilimi felsefe var ederken bilimsel olmayan yok demek adeta bilimin temeline dinamit koymaktır. Ki zaten "Herşey bilimseldir, bilimsel olmayan yoktur" iddiasının kendisi bilimsel olmayan bir iddiadır ve bu yüzden self-defeating (kendi kendini çürüten) bir anlayıştır. Bu anlayış Klasik ateistlerin bile hoşuna gitmeyen bir anlayıştır çünkü entelektüel olarak üzerinde uzlaştığımız epistemik genel konuları bile baltalar ve sorun ateizm-teizm çatışmasından çıkıp entelektüel olan-olmayan çatışmasına döner. Misal entelektüel olarak şunlar hemen herkes tarafından kabul edilir "Bilimin varsayımları vardır, ahlak bilimsel değildir, bilimin sınırları vardır, her şeye cevap veremez, bilgi gerekçelendirilmiş inançtır, her şey inançtır sadece gerekçelendirilmiş, gerekçelenderilmememiş olarak ayrılır, benlik, bilinç, duygular, irade vb. konular felsefenin konularıdır..." Lakin "Bilimsel olan yoktur" dediğinizde işte ortaya entelektüel bir savaş çıkıyor! Her şey bilimsel midir? Bilim her şeyi açıklar mı? Bu uzunca epey konuşacağımız bir konu lakin bu yazının asıl konusu bu değil. Asıl konuya giriş yapmak için küçük bir zemin hazırlayayım dedim. Asıl konu şu: Yukarıda bahsettiğimiz "Bilimsel olmayan yoktur" anlayışında biri ile Tanrı'nın varlığını tartışıyor iseniz muhtemelen şöyle bir cevap ile karşılaşacaksınız; "Ehehe noel baba da var o zaman, kurabiye canavarına da inan ehehe" Öncelikle şunu söylemek gerekir ki bilimsel olarak tespit edilebilecek şeyler elbette bilimsel olarak tespit edilirse var kabul edilir. Lakin bu bilimsel olmayan yoktur demek değildir. Buraya dikkat! Örneğin bir gezegenin varlığı (yörüngesi, kütlesi, cismi olan bildiğimiz gezegen) bilimsel olarak tespit edilirse var kabul edilir. A posteriori (sonsal) olan şeyler için emprik delil istemekte haklıyız. Lakin burada şunu demeliyiz; 1) Noel Babadan kasıt nedir? Bu cevabı veren kişiler çoğunlukla Noel Babadan kasıt A priori (Önsel) bir şeyden değil A posteriori (Sonsal) bir şeyden bahsederler. Yani Noel Babanın cisim, madde cinsinden bir şey olduğunu saçı, sakalı, boyu olduğunu düşünürler. Eğer Noel Babadan kasıt şu boyda kiloda şu yaşlarda vs vs bir şey ise bu elbette bilimsel yöntemin alanına girer. Ve Noel Babayı bilimsel olarak tespit edemiyorsal yok deriz çünkü! Noel Baba dediğimiz şeyin özellikleri bilimsel olarak tespit edilmesi gerekem şeylerdir. Bilimsel olmayan bir şeyin cismi, şekli, boyutu vs olmaz. Bu bir çelişki olurdu. (Yani Noel Baba bilimsel olmayan ama aynı zamansa bilimin tespit edebileceği özelliklere sahip olsaydı Eğer Noel Babadan kasıt bilimsel olmayan bir şey yani A priori (Önsel) ise o zaman Noel Baba nedir? Yani Noel Babadan kasıt nedir? İşte burası tartışmanın can alıcı noktası ve müthiş bir zihin deşifre alanı. Eğer Noel Babadan kasıt cismi olmayan, maddi olmayan, şekli olmayan bir varlık ise mesela cinler, melekler gibi. O zaman soruyu şöyle sormanız gerekir; " Allaha inanıyorsan meleklere de inan o zaman" Bir şey farkettiniz mi? Bu cümleyi duysanız "Ee zaten inanıyorum" diyeceksiniz tebessümle beraber. Eğer Noel Babadan kasıt ezeli ebedi, her şeyi bilen, mutlak kudreti olan, Mutlak iyi olan , kendisinden daha mükemmeli olmayan bir varlık ise ki felsefede bu Tanrıdır. O zaman cümle şöyle olmalı: "Tanrıya inanıyorsan Tanrıya da inan o zaman" Gördüğünüz gibi karşı taraf kelime oyunları kişiler ile adeta alay ediyor. Kelime oyunu yapmasalar ortaya muazzam bir rezalet çıkacak. Biz Tanrı var dediğimizde demek istediğimiz yukarıda da bahsettiğimiz gibi "Ezeli ebedi, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, Mutlak iyi, kendisinden daha mükemmeli olmayan vb. " özelliklere sahip bir varlığın var olduğunu ortaya koymaktır ki argümanlar da buna yöneliktir. Argümanlar herhangi bir Xi değil X özelliklerine sahip herhangi birini kanıtlamaya çalışır. Yani siz bu özelliklere sahip varlığa ister Noel Baba deyin, ister Kurabiye Canavarı, ister Tanrı. Lakin Tanrı ile Noel Babayı kıyaslarken eğer kastınız A posteriori bir şey ise bu bir safsata olur çünkü Tanrıdan kasıt A priori yani akılla bilinen bir şey iken Noel Babadan kasıt A posteriori yani deneyle bilinen bir şey olur ve bu yanlış , hatalı bir kıyas olur. Bir elmanın kütlesinin ölçülebileceğine inanıyorsan güzelliğinin ölçülebileceğini inan demek gibi. Elmanın kütlesi bilimsel olarak bilinmesi gereken bir şey iken güzelliği akılla bilinmesi gerekir ve ikisinin kıyası absürdttür. A posteriori olanlar bilimsel olarak bilinmesi gereki lakin A prioriler değil! Eğer A priori Tanrı ile A priori olan Noel Baba kıyaslanıyorsa burada Noel Baba nedir diye tartışılır. Ve sonuç Noel Baba ya dinlerdeki melek, cin gibi bir varlığa karşılık gelir ya da Tanrıya. Sizin yaptığınız şey ise sadece adına Noel Baba demek olur. Burada Lewis Wolpert ve William Lane Craig'in tarışmasını örnek göstermek istiyorum. Craig, Kelam Kozmolojik Argüman ile Wolpert'e Tanrının varlığını gösteriyor. Lakin Wolpert neden Tanrı olsun ki diyor? Craig de çünkü argümana göre çıkan sonucun gerektirdiği varlığın fiziksel olmayan, kişisel, zamansız ve mekansız vb. olması gerektiğini söylüyor. Lakin Wolpert o zaman bu bir bilgisayardır diyor. Craig de bu bir çelişkidir diyor çünkü bilgisayar fizikseldir, mekandadır, zamanlıdır diyor. Wolpert de o zaman bu mekansız, zamansız, fiziksel olmayan bir bilgisayardır diyor. Craig de gülerek "O zaman senim yaptığın tek şey Tanrı yerine Bilgisayar demek oluyor." diyor. Evet, biz Tanrı var dediğimizde anlatmak istediğimiz şey tüm bu varlığın, evrenin, zihnin, matematiğin, ahlakın vb.'nin kaynağı, açıklayacısı her şeyi bilen, ezeli ebedi, kişisel, fiziksel olmayan, mutlak iyi, her şeye gücü yeten, kendisinden daha mükemmeli olmayan vb. özelliklere sahip bir varlığın var olmasından bahsediyoruz. Siz buna ister Tanrı deyin ister başka bir şey...
·
307 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.