FATİH'E KASİDE
Fethin 500 üncü yılında
Enginlere at sürdüğün akşamdı kenardan.
Kalyonları emrinle yürüttün karalardan;
Çılgın Boğaz'ın taşla kilitlendiği günde
Zincirlere vurdun deli deryâyı önünde;
Açtın yeniden mu'cizeler devrine cedvel...
Sânî-i Muhammed misin ey Fâtih-i evvel?
Târîh, o devirler devirip gelmiş olan pir,
Görmüşse de devler devi binlerce cihangir,
Der-hâtır eder bir seni "Fâtih" denilince;
Bir sen bu cihan fâtihi beş kıt'a dilince...
Zapt ettiğin iklime havârî gibi girdin;
Dünyâya o gün sen medeni fethi getirdin!
Çöktüyse hücumunla birer dağ gibi setler,
Çiğnenmedi at nalları altında cesetler;
Allah'a kavuştuysa ezan sesleri yerden
Bir gün bile eksilmedi çanlar kulelerden;
Bir köhne çağın hükmüne son verdiğin anda
Hükmünle senin bir yeni çağ doğdu cihanda...
Fethetmedin İstanbul'u yalnız bu seferle,
Serhaddini tuttun vatanın aynı zaferle,
Tuttun ve muhafız gibi durdun başucunda;
Fâtih kılıcın kabzası hâlâ avucunda!
Ruhun beş asır sonra vücudun gibi canlı;
Hâlâ kır at üstünde yağız bir delikanlı!