Gönderi

özbek bir müslümanın dedikleri...
"....Size, birtakım yeni camiler -bazen Suudi Arabistan'ın verdigi paralarla- yapıldığını soyleyecekler. Bunu SSCB zamanında yapamazdık. Bize bir okul ya da hastane yapmanın daha iyi oldugunu soyleyip hevesimizi kırarlardı. Evet, dogrudur bu, ama bazılarının dedikleri gibi, dine karşı baskı ve zulümden soz edilemez. Bilirsiniz ki, bir Müslüman, çölde yapayalnızken ve kumda ya da taşların üzerinde bile, yani her yerde ibadet edebilir. Tanrı, mümini her yerde duyar. Bunun için şatafatlı camilere gerek yoktur. Sovyet rejimi ateizmi yüiceltiyordu, ama hiçbir zaman kimse bizim dinimize gore hareket etmemizi yasaklamadı. Dilimizi konuşmayı ve ögrenmeyi, kendi kültürümüzü geliştirmeyi de oyle. Gerçekte, dine karşı kampanyalar zamanında bile, Sovyet Hükümeti Islama karşı hep büyük bir hoşgörü gösterdi. Oysa rejime karşı büyük bir muhalefet gücü olarak kendini gösteren ve iç savaş doneminde Beyazların yanında yer alan Ortodoks Kilisesine karşı durum boyle degildi. Bugün daha ozgür müyüz? Iktidarda olanlar bu temayı işliyorlar. Ama Ruslar, buna inandırmaya çalıştıkları gibi, hiç de kendilerine boyun egilmesi gereken şefler degildiler. Gerçekten, dostluk içinde yaşıyorduk. Bize öyle diyorlar: Ama şimdi ozgürsünüz! Bize şöyle diyorlar: lstediginiz yere gidebilirsiniz. Ister Amerika'ya, ister Avustralya'ya. Daha once bunu yapamazdınız! Bu ozgürlük beni güldürüyor. Yeni zenginler dışında, gerçekten kim yararlanabilir bundan? Gerçek şu ki, biz onceki kadar ozgur degiliz. Ozbek, Tacik ya da Ukraynalı olalım, bizler her yerde Sovyet yurttaşıydık ve bütün Birlik içinde kendi evimizdeydik. Yolculuklar ucuzdu. Bugün, Moskova-Vladivostok gidiş-dönüş biletinin fiyatı on aylık ortalama ücrettir. Kim odeyebilir bunu? Eskiden, ayda aldığım ücretin beşte bir tutarından az bir parayla Taşkent-Moskova uçağına gidiş-donüş biniyordum. Olmayan vize ve gümrük sorunlanı da saymıyoruz. Ama daha beter bir şey var: Onyıllardan beri, onlarca degişik halk barış içinde yaşar, çocukları birlikte oynar ve ögrenim görür, milliyetleri sorun olmaksızın birbirleriyle evlenirken, şimdi her yerde çatışmalar patlak veriyor. Bir savaş bitince, öbürü patlıyor: Ermeniler Azerbaycanlılara, Abhazlar Gürcülere, Kırgızlar Ozbeklere karşı ve son derece aptalca ve vahşice bir c;atışmada Ruslar çeçenlere karşı. Bu nedenle, eger onlara, ülkelrinin henüz Sovyetler Birligi'nin üyesi olduğu yıllar hakkında ne düşündüklerini sorarsanız, Ozbekler, Tacikler, Türkmenler, Kazaklar ya da otekiler size ondan, bir tür yitik cennet gibi söz edeceklerdir. ülkemizde kullanılan bir sözcük oyunu var. Ozbekçede bağımsızlığa 'mustakillik', köleliğe ise 'mustakullik' denir ve işte insanlar bunlar üzerinde dalga geçiyorlar. Diyorlar ki, bu 'mustakillik'te bir 'mustakullik'in her şeyi var. Yaşamın sadece pembe yanları oldugunu soylemiyorum -değiştirilmesi, düzeltilmesi gereken çok şey vardı- ama bugünden ne kadar farklıydı!"
··
278 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.