Cengiz Aytmatov'dan okuduğum en basit, hatta en "iyi" olmayan eser diyebilirim buna. Bildiğim kadarıyla Aytmatov ilk bu eserle ün yapmış. Dil olarak, anlatım olarak, cümleleriyle bize kitabı seyretme imkanı sağlaması olarak dört dörtlük bir kitap olabilir. Ancak konu olarak herkese hitap edeceğini sanmıyorum. Kocası savaşa giden bir kadının, cephede savaşan kocasını başka bir erkekle aldatmasına aşk demişler. Bir de en güzel aşk öyküsü diyenler olmuş. Okurken Cemile'nin hareketlerine değil sempati duymak, az kendine gel be kadın dediğim bile oldu. Sonunda da zaten tahmin ettiğim üzere kocası dönmeden başka bir erkekle kaçtı. Ya ben böyle şeylere duygusal olarak bakamıyorum. Cengiz Aytmatov'un çok kitabını okudum ve daha önceki incelemelerimden birinde söylemiştim Aytmatov eserlerinde evli erkeklere hep ikinci bi aşk hikayesi ekliyordu. Dikkatimi çekmişti. Bu sefer de bir ablamız kocasını bırakıp kaçtı. Ancak diğer eserlerinden farklı olarak bu olay bu sefer kitabın bir nüansı değil de teması. Hiç hiç hiç sevmedim. İki türkü çığırdı diye sen kalk git adamla. Ay bu inceleme, inceleme olmaktan çıktı kabul ediyorum. Sevenlerine keyifli okumalar ancak bana kalırsa Cengiz Aytmatov'un bu kitabını sırf seriyi tamamlamak için en son okuyun. O da çok isterseniz yani.