“İnsan denen hayvan” der Nietzsche, “başka herhangi bir hayvandan daha hasta, daha kararsız, daha değişken, daha belirsizdir, buna şüphe yok -hasta hayvandır o." Nietzsche naif ve bazen de kaba bir biçimde bu “hastalığın” nedenlerinin basitçe fizyolojik olduğunu düşünür genelde. Görüşünün bu yönünü kabul etmek için bir neden göremiyorum. Ama yine de, Nietzsche’nin hastalık olarak tanımladığı fenomeni çok ciddiye almamız gerektiğini düşünüyorum: Yani, çoğu insanın hayatının sefil olduğu ve kendilerinin böyle hissettiği gerçeğini. Dünya, Nietzsche’ye göre başarmayı umdukları şeyi başarmaya muktedir olmayan insanlarla, boşuna cesur, yüce gönüllü, güçlü, hatta belki de zalim olmayı veya en azından bir anlamda kötü nam salmayı isteyen insanlarla doludur -tarihe damga vurmayı isteyen ama vuramayan insanlarla. Bunlar “ıstırap çekenler”dir, Nietzsche’nin Soy Kütüğü'nün birinci denemesinde öne sürdüğü gibi, sonunda kendi zayıflıklarının aslında kendi erdemleri olduğuna, kendi doğalarının kusurlarından çok kendi seçimlerinin sonucu olduğuna kendilerini inandıranlardır; hatta kendi zayıflıklarını günün birinde “başka bir hayatta” ödüllendirilecek olmalarının gerekçesi olarak görürler. Kendilerini dünyanın geri kalanından ayırmada başarısızlığa uğrayarak, tek biçimliliği bir erdem addetmeye kalkışıp bunu herkese dayatırlar: “Sürü” böyle yaratılır işte. Istırabın değerleri, uysallık ve tek biçimliliğin değil, güçlülük ve farklılığın başat erdemler -herkesin sahip olmaya muktedir olması beklenmeyen erdemler- olduğunu öngören soylunun değerlerinin tersine çevrilmesiyle yaratılır. Herkesin sergilemesi gereken erdemler olmaları düşünülmesi nedeniyle Nietzsche’nin en azından kısmen ahlâki addettiği zayıfın değerleri, güçsüzlüğü bir kazanım olarak kavrayarak bu tür bir güçsüzlüğün yol açtığı ıstırabı yatıştırmayı amaçlar. Nietzsche bu davranış kuralının “asıl hastalıkla değil, yalnızca ıstırabın kendisiyle, ıstırap çekenin rahatsızlığıyla mücadele ettiğini” yazar. Hastalığın nedenleri giderilmediği sürece, ıstırabın kendisi yok edilemez ve farklı kisveler altında yeniden ortaya çıkmayı sürdürür.
Sayfa 170 - Ayrıntı Yayınları - İngilizceden Çeviren: Cem Soydemir - Birinci Basım: 1999 •Doğaya Karşı Olan Bir Şey Doğadır ZatenKitabı okudu