Gönderi
Kolombiyalı büyük yazar Gabriel Garcia'nın 'Demir Perde' kavramının yeni yeni ortaya çıktığı 1950'li yıllarda, gazeteci kimliğiyle 'Demir Perde'nin içlerine doğru yaptığı yolculuktan edindiği izlenimleri derlediği çok iyi bir 'gezi' kitabı.
Kitaba başlamadan önce, yazarın Latin Amerika kökenli olmasından dolayı bir tür sosyalizm propagandası okuyacağıma dair çok güçlü bir önyargım vardı ama kişisel olarak Gabriel Garcia ile tanıştıkça , bu temelsiz önyargımdan dolayı büyük utanç duydum. Yazar bu eseriyle bana kendini çok açık görüşlü, hümanist ve rasyonel bir kişi olarak tanıtmış oldu. (Bu da bana ders olsun)
Bu ve benzeri eserleri özel yapan asıl neden bu tarz eserlerin aslında birer tarihi vesika olmaları. Fakat Gabriel Garcia'nın eseri bu konuda diğer benzerleri arasında da çok özel bir yeri var çünkü yazar bahsedilen coğrafyanın yabancı gözlere neredeyse tamamen kapandığı bir dönemde bir yabancı olarak içeriye göz atabilmeyi başarabilmiş ve dışarıya da tarafsız bir üslupla aktarabilmiş. Bu o dönemin politik atmosferinde çok az insanın yapabileceği bir iş gerçekten.
Bu kitapta bahsedilen milletler (almanlar, çekler, lehler, macarlar, ruslar...) hakkında az buçuk genel bir bilginiz varsa ve onların ülkelerinin tarihlerine genel hatlarıyla hakimseniz okurken büyük bir zevk alacağınıza inanıyorum. Eğer yoksa ise tüm o müthiş tespitler , espriler ve kehanetler sizin için bir şey ifade etmeyeceğinden bu eseri bir zaman kaybı olarak kategorize etmeniz yüksek ihtimal olacaktır.
·
89 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.