Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Burjuvazi, felsefî bir teori, bilimsel bir ekol veya ideoloji değil, ekonomik bir sistemdir. Sınıfsal bir kişilik, haslet ve tip, ister cahil ister alim, ister düşünür ister zengin isterse sanatçı olsun, her halükârda maddeci, tanrıtanımaz, anlamsız ve değersiz bir öze sahiptir ve kötülük, para ve bencilliğe eğilimlidir. Yoksa materyalizm ve ateizme çağıran; dine yabancı ya da onunla savaş halinde olan yalnızca burjuvazinin altın çağ düşünürleri miydi? Kapitalistler, politikacılar, fabrikatörler, tüccarlar, haydutlar, militaristler, faşistler, ırkçılar ve yeni burjuvazinin hakim sınıfının aynası konumundaki yüzlerin birçoğu askerî maceraperestler, halkları sömürüp istismar edenler, sağcılar ve kinlisede dua etmek için toplanan küçük zenci çocukları topluca katleden, kafalarına kurşun sıkan ve ayaklarının altında bomba patlatan şovenistlerden; bir kısmı da tanrısı para, iman esasları ev, sevgili, mutfak ve tuvalet olan yüzsüzlerden, Samed'in deyişiyle soyluluğun alçak saadetinden bataklıkta dolanan ve keyif çatan "aşırı mutlular”dan oluşmaktadır. Ne akla ters olduğu gerekçesiyle halka ne de bilime ters olduğu gerekçesiyle Tanrı'ya karşı sorumluluk hissederler. Bunlar, Nietczhe'nin "Tanrı öl- du.” demesinden tâ bir asır önce Tanrı'nın ölümünü bizzat kendi hayatlarında hissetmişlerdi.
Sayfa 171 - FecrKitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.