Gönderi

81 syf.
10/10 puan verdi
"Mutluluk önümde gider, üzüntü beni izler, ölüm beni bekler."
Bir ajandadan bahsediyor yazar; ölümüne dek yaşamının gün gün nasıl geçeceğinin yazıldığı bir ajanda. Bu sayede gelecekte yaşayacağı tüm sevinç ve sıkıntıları bilip kendini buna hazırlayabilecek. Yazar en büyük karabasanın, ajandanın içinde acıdan başka bir şey olmaması olduğunu yazmış. Bana kalırsa bu büyük karabasan ajandanın acılarla dolu olması değil, bomboş olması. Her günü birbirinin aynısı olan, olabildiğince sıradan bir ajanda asıl karabasan. Her gün bir şeyler olmasını beklediğin -iyi veya kötü, herhangi bir şey- ve hiçbir şeyin olmadığı bir ajanda. . "Yapamadığın o kadar çok şey var ki insanın başı dönüyor, çünkü bizim de yapamayacağımız ne kadar çok şeyin olacağını gösteriyor. Zamanımız yetmeyecek. Sen beklememeyi seçtin. Sonsuz sanıldığı için yaşama tutunulmasını sağlayan gelecekten vazgeçtin." . Kitap boyunca ara ara bunu düşündüm; bariz hiçbir travması olmayan, sıkıntılar veya imkansizliklar içinde yaşamayan, çevresi tarafından sevilen birinin neden intihar etmeyi secebilecegini. Ve cevap benim kafamda 46. Sayfada şekillendi. Yaşamaya değer bulduğun tek bir şey olmadığında, hiçbir şey seni heyecanlandırmadiginda, hayata dair ilgini kaybettiğinde sahip olduğun iyi şeylerin de bir anlamını bulamıyorsun. . "Belki senin korktuğun şey de buydu işte: hala soluk alan, içen, beslenen bir bedende kıpırdayamaz hale gelmek. Ağır çekimde intihar etmek." . Pek çoğunuzun bildiği gibi yazar, kitabı teslim ettikten 10 gün sonra intihar ediyor. Bu yüzden kitapta anlatılan arkadaşın gerçek bir arkadaş mı yoksa kendisinin bir yansıması mı olduğu asla cevaplanamayacak bir soru. İlk başlarda karakter o kadar ayrıntılı anlatılmıştı ki gerçek bir insan olabileceğini düşündüm. Daha sonraları karakterin ruh hali çözümlemeleri o kadar net yazılmaya başlandı ki başka bir insan olmadığı, yazarın aynası olduğu kuşku götürmez bir gerçek oldu benim için. Peki neden 25 yaş? Yazar gerçek hayatta kırklı yaşlarının başında intihar ederken neden kitapta bu yaş 25'e geriliyor? Üstüne düşünülmemiş bir ayrıntı mıydı bu yoksa yaşamında bir dönüm noktası mıydı? Peki ya anlattığı anıların, bahsettiği yerlerin bir anlamı var mıydı? Özellikle onları seçmesinin nedeni neydi? Şahsen tüm bunların rastgele seçildiğine inanasım gelmiyor. Tıpkı karakterin ölmeden önce intiharının nasıl olacağı üzerine düşünmesi, yanına not yerine bir mesaj olarak bıraktığı çizgi roman gibi yazarın da kendi ölümünü planladığı ve çizgi roman gibi kitabını bıraktığını düşündürüyor bana yazılanlar. . "Arkandan ağlayanların üzüntüsü için, sana olan sevgileri, senin de onlara karşı duyduğun sevgi için pişmandın. Karını yalnız bıraktığın için, yakınlarının içlerinde hissedecekleri o boşluk için pişmandın. Ama bu pişmanlıkları yalnız önceden hissediyordun. Seninle birlikte yittiler onlar da: ölümünün acısına arkanda bıraktıkların tek başlarına katlanacaklar. İntiharın bu bencil yanından hoşlanmıyordun. Ana tartınca, ölümün dinginliği yaşamının acı dolu çalkantılarına üstün geldi." . Edouard Leve'in intihar mektubu niteliğinde olan kitabı benden tam puan alıyor. Ayrıca çevirisini yapan Orçun Türkay'ı da tebrik etmek lazım, çok güzel bir iş çıkarmış. Son olarak kitapta bahsi geçen King Crimson - I talk to the Wind şarkısını dinlemeden geçmeyin. Herkese iyi okumalar...
İntihar
İntiharEdouard Leve · Sel Yayıncılık · 20212,854 okunma
·
138 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.