Dinsizleri namuskar, samimi ve açık cepheden hareket eder göstermek, dindarları da perde arkasından oynarlar diye tarif ve tavsir etmek, namussuzluğun ve samimiyetsizliğin yeni Türkiye'de işleyen kalemlere mahsus bir arsız ilkesidir.
Devrim dönemeci, muhalif sesler susturulur, gerekirse öldürülür. İktidarı şeriat yanlıları ele geçirse, onlar da aynısını yapardı. Devrim bunu gerektirir. Dönemi, şartları ile ele almalı, ona göre yorumlamalı. Üstelik Cumhuriyet lehine fetva veren hocalar da az değildir. Mustafa efendi onları namussuz ve samimiyetsiz mi görüyor yoksa?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.