Akan bir derenin üzerinden süzülüp sonra derenin büklümünde hemen gözden yiten bir yaprağın, bahçeli bir taşra lokantasında tabak çatal gürültüleri ve konuşmalar arasında fıskiyeden inen su sesinin arada bir duyuluşunun, sokak fenerlerinin ışığında hızla, gene de hoş bir yumuşaklık içinde inen kar tanelerinin bıraktığına benzer bir duyguydu bu.