Gönderi

Akif Emre, Ecevit Hakkında...
31 Mart 2000 Başbakan Bülent Ecevit’in Tagor aşkına gittiği Hindis­ tan ziyareti sebebiyle ona yüklenen medyatik bilgelik karşı­ sında rahmetli Cemil Meriç’in satırları aklıma geliyor. Yazı­ lanlara göre üç ayda Sanskritçe ve Bengalce’yi öğrenen Ecevit, Tagor’dan yaptığı çevirilerle (çevirileri İngilizce’den mi yapmıştı acaba?) şairliğine yeni bir boyut katmıştı. Siyasi kişiliği yeni bir boyut kazanmıştı. Demirel krizinin hemen ardından ne tesadüf. Şair Başbakan’a sahip olmak mühendislerin/teknokrat- ların kuruluğunda kavrulan Türk siyasetine bir ferahlık, bir esinti getirebilir yine de. İkbal’i tanımayan bilgeliğin sınırla­ rı medyatik olmaktan ileriye geçemiyor ne yazık ki. "Türkiye’de Sankritçeye hakim olan birini bilmiyorum. Ecevit’in bildiği söylenen Sanskritçesinin ise tercümeye ye­ teceğini hiç sanmıyorum" diyordu yanlış hatırlamıyorsam Meriç. Ustad Cemil Meriç haklıydı, Sanskritçe’yi bilecek, Tagor’u anlayacak bir derinlik olsaydı İkbal’i görmezlikten gelmesi mümkün değildi. İkbal’i atlayarak Tagor’u anlamak, anlamlandırmak mümkün mü? İkbal’i okuyan birinin Keşmirli teröristlerden bahset­ mesi mümkün mü? Ya da şairlik iddiası?
Sayfa 77 - YönelişKitabı okudu
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.