Kitapta oldukça azınlık bir kısımda olan proleterler var. Kitabımızın ana karakteri Winston kurtuluşun onlarda olduğuna inanıyor çünkü proleterler Büyük Biraderi pek umursamıyor. Aslında ben kitabı okurken proleterlerin de el birliğiyle parti tarafından oluşturulduğu kanısına vardım.
Eğer dediğim gibi değilse, bu insanların da pek düşüncesi olduğunu düşünmüyorum. Sadece, biraz daha ”özgür” yaşayan, en azından istediği zaman dışarı çıkabilen, istediği tarafta durabilen, sabahları spor yapmak zorunluluğu olmayan, tele ekranları olmayan ” özgür” ama düşünemeyen insanlar. Tamamı neredeyse fakir, işçi sınıfı. Yine de o kaos ortamında ufacık bir özgürlük görünce insanın içinde kelebek uçuyor demek ki. Demek ki karnını doyuracak gibi oluyor ufak bir ekmek kırıntısı…