Winston sanki deniz dibi ormanlarında öylesine dolaşıyordu, canavarca bir dünyada kaybolmuş gibiydi, ama canavar kendisiydi sanki, Bir başınaydı. Geçmiş yok olup gitmiști, geleceği düşlemek olanaksızdı. Ondan yana olduğuna güvenebileceği tek bir insan kalmış mıydı acaba?
Bazı kadınlar zılgıttan beslenir bu topraklarda. Sesleri ne kadar fazla sokağa taşarsa, üzüntülerini o kadar çok taçlandırdıklarına inanırlar. Çünkü bağırarak söylenen her ağıtın hayranı fazladır. Bazı kadınlar ise, başlarında yemenileriyle doğuştan bir soylu gibi davranırlar. Ne ölümün çığırtkan tarafları onları başka bir insana dönüştürebilir, ne de kırk gün kırk gece sürecek şamatalar.