Bugünün distopyası: daimi "düşük yoğunluklu" savaş, mülteci "krizi", ekolojik felaket, faşizmin hep yükselişi, sosyal devletin çöküşü, otoriter yönetimler, "post hakikat" rejimi ve gözetim toplumu...
İnsanı özgürleştirmek için insan hizmetine verilen teknolojinin, insanların hizaya sokulması, denetlenmesi için kullanılması, özgürleşmenin değil, tahakkümün aracı olması, geç kapitalizmin cilvesi, onun diyalektiği. Bireysel hayatın salt sağkalım mücadelesine indirgendiği, bireyin dünyayı deneyimleme, anlamlı bir hayat sürdürme, özneleşme, kolektifleşme, özgürleşme imkanlarının tamamen ortadan kalktığı, geçmiş ve geleceğin silindiği bugünün fiili distopyasını, hem güncel kurmaca distopyalardan hem de teknoloji, militarizasyon, kentleşme alanındaki gelişmeler üzerinden yorumlayan yazılardan oluşuyor bu dosya. (s. 5)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.