Bayıldım. Hikaye tek kelimeyle nefisti.
Yazarımızın tek kitabı. Acemi demiş kendine, tevazu göstermiş bence. Çünkü yazım, betimlemeler, anlatım gerçekten profesyonelce olmuş. Yazarımızın profil fotosuyla kitabın kapak fotosu arasında da bir benzerlik hissetmedim değil...Bakışlar...Fena...Kahramanımızın Allah inancı yok acaba yazar niye böyle seçim yaptı diye düşünmeden geçemedim. Az çok tahminlerim var gibi.
Gelelim konumuza...
Olay güzel ülkemin, kar yağdığı zaman medeniyetle tüm ilişkisinin kesildiği bir köyde geçiyor ama neresi bilmem.
Kahramanımız Muzaffer Öğretmen. Öğretmen dediğimize bakmayın belli ki hedefsiz bir genç. Olsa da olur olmasa da olur diyenlerden. En azından şimdilik.
Köye gelmesiyle esrarengiz ve korkunç cinayetler baş gösteriyor. Zaten köyde erkek çok az, olan da şehre azık almaya gitmiş. Köyün zabıta rolünü Muhtar ile Hafize üstleniyor. Hafize... adına bakmayın bir orduya bedel bir kadın. Kadınlığını unutalı çok olmuş gerçi. İlk cinayet...Nasıl korkunç bir canavar ile karşı kaşıyalar acaba. Bu karda kıyamette insanı yemek bulmakta zorlanırken elbette dağda ki kurdu çakalı da aç belli ki.
Neyse okuyun çözün arkadaşlar. Zaten elinize dokunduğu anda bitirmeden bırakamazsınız.
Keyifli okumalar.