Alman felsefeci olan Wilhelm Schmid’in, bir oturuşta okunabilecek, belli başlı konulara felsefi ve kendi bakış açılarıyla yazdığı “Kendiyle Dost Olmak” kitabından sonra okuduğum 2. kitabı. Dokunmaya daha önce bakmadığım açılardan bakmamı sağladı. Mesela teknolojinin gelişmesiyle artan dokunmatik telefonların, insanın dokunma ihtiyacını karşılaması sebebiyle insanlara iyi hissettirdiğini, daha önce düşünmüş müydünüz? Belki de telefon bağımlılığı dokunmaya-dokunulmaya olan açlığın tetikleyicisidir? Canlılar dokunsal varlıklardır. Bazı insanlar her ne kadar dokunma ve dokunulmaktan hoşlanmadıklarını söyleseler de bunu karşıladıkları bir yer muhakkak vardır. Ya da karşılayamadıkları için sorun yaşadıkları bir alan. Dokunmanın kültürle de bağlantısı var. Güney ülkelerindeki insanlar kuzey ülkelerindekine göre daha dokunsallar mesela. Geçenlerde bir yazı okumuştum. Adına “Ağırlıklı battaniye/therapy Blanket(terapi yorganı)” denilen bir ürün tasarlanmış. Günümüzde kullanılan elyaf, hafif yorganlar yerine ağır ve insanı sarması özelliğiyle insanı güvende hissettirerek stresi azaltmakta ve uykuya geçişini kolaylaştırmaktaymış. Düşünün ki böyle bir ihtiyaç duyulmuş. Hani eskiden büyükannelerimizin kullandığı ağır mı ağır, dönerek uyumanın, ayağımızla yorganı şöyle bir attırmanın çok zor olduğu yün yorganlar vardı. Onları anımsattı bana.️ Atalarımız biliyormuş meğer. Yalnızca fiziksel değil, düşsel, zihinsel, duygusal dokunuştan da bahsediyor. Sevdiğiniz birine dokunmanın verdiği mutluluk, kendinize dokunmanın verdiği özgüven, okuduğunuz bir yazının ruhunuza dokunması, size dokunan bir gülüşün kalbinizi ısıtması, bir canlıya dokunmanın hazzı, rüzgarın teninize dokunması, örnekler o kadar çok ki.. Ben de dokunsal bir insanım. Yazdıklarımla sizin kalbinize, ruhunuza dokunabilmek bana mutluluk veriyor. Daha bir aşkla, hissederek yazmamı sağlıyor. Bu kitapta ruhuma dokunmasıyla dokunmanın gücünü bizzat kanıtladı. Merak eden herkese tavsiye ediyorum. Sevgilerimle

Dokunmanın Gücü ÜzerineWilhelm Schmid · İletişim Yayınları · 2020690 okunma

·

371 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şeyda