Sonu görünmeyen zifiri karanlık dünyayı baştanbaşa satmaktadır. Sarhoş kahkahaları, zevk çığlıkları, aç gözlü insanların arzuları; sefalet içinde yaşayan milyonların acı, ızdırap, kahır, hayal kırıklığı, ümitsizliği, dert ve iniltileriyle etrafa yayılmaktadır. Bu dünya hiç değişmez mi? Nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Bu dünyada müslüman olarak bizim durumumuz nedir? Kokuşmuş ve değersiz Batı Medeniyetinin kültürel köleliğini kabule doğru giden güya bağımsız Müslüman toplulukların bu hareketlerini durdurabilir miyiz? Ve daha pek çok sorunun cevabı niteliğindeki mükemmel bir kitap. Üstad Mevdudi, kendisi ve o dönemde yaşayan Cemaati İslamiye mensubu müslümanlar, her daim dünyanın değişmesi gerektiğini savunmuş ve dünyada beşeri ideolojileri reddetmişlerdir. Dünyadaki bütün Müslümanlar sorumluluk sahibi olmalıdır, sadece nefislerinin kölesi olamazlar. Müslümanlarin asıl hedefleri; sadece mevcut yönetimi veya hayat tarzını kontrol eden elleri değil, sistemin kendisini değiştirmek olmalıdır. Mevdudi'ye göre; görüşümüzde sırf ellerin değişmiş olması hiçbir şey fark ettirmez. Domuz eti her zaman domuz etidir. Onu pişiren aşçının müslüman veya gayri müslim olması önemli değildir. Daima kerih ve haram bir yiyecek maddesi olarak görülür. Hattâ onu müslüman bir aşçı pişirse, daha çok üzücü ve yanıltıcı olur. Gözümüzü sadece sistemi idare eden ellere değil, bilâkis onu düzenleyen ve temelini oluşturan ilkeler üzerine dikeriz. Eğer bu ilkeler bozuk ve çürük ise onlara karşı mücadelemize devam eder, yerine gerçek ve dürüst olanı yerleştirmeye çalışırız. İşte müslümanların gayesi budur!! Dünya ancak hedefi bu olan müslümanların eli ile değişecektir... O halde hep birlikte gelin bu kokuşmuş dünyayı değiştirelim...

Gelin Bu Dünyayı DeğiştirelimEbu'l A'lâ el-Mevdudi · İnkılab Yayınları · 2015456 okunma

·

142 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Devrimci Okur