Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı da insandır.
Özel olanı, değerli olanı bulmak, onu tanımak ancak içindeki saflığı muhafaza edenlerin hakkıdır.
Güzelliği bulmak için tüm dünyayı dolaşsak da onu içimizde taşımıyorsak asla bulamayız.
Her gün küçük bir yaşamdır, her uyanış küçük bir doğum, her sabah küçük bir gençlik ve her uyku küçük bir ölümdür.
Mavi renk hepimize aittir. Tıpkı gökyüzü ve deniz gibi o da hepimizindir. Biz insanoğlu önce engin denizlere baktık ve gemiler yapıp sularda süzüldük. Sonra gökyüzüne baktık ve semaları kendimize mesken tuttuk. Belki de mavi rengi bizim içimizdeki ilahi gücün bir tezahürüdür.
.
Bir kişisel gelişim kitabı çok güzel bir hikayeye bürünerek önümüze konunca, kişisel gelişim okumayan ben bile alıntı paylaşmaktan, satırların altını çize çize okumaktan kendimi alamadım. Özgün ve onun "Merak nedir?" sorusunun cevabını bulma serüveni, bu yolda yaşadıkları, yaptığı iyilikler, dokunduğu hayatlar o kadar güzeldi ki ahh keşke kurgu değil de gerçek olsa demeden duramadım. Ne vardı yani insanoğlu gözünü bürüyen hırslarından bir kurtulsa da insan gibi yaşayabilse, her şey çok daha güzel olmaz mıydı sizce de???