Kitabın neredeyse her satırında ''Keşke Farsça bilseydim de aslından okuyabilseydim.'' dedim.Çünkü hem zaten edebi hem tasavvufi bir kitap yani çevirisinden çok da birşey anlaşılmıyor. Ki konu da ağır hakikaten,öyle bir anda anlaşılacak şeyler de yok kitabın içinde..Kitabın kendisi bir yolculuk kitabı zaten..Yani bu kadar övgüye rağmen ben neden çok zevk alamadım ya da neden birşey anlayamadım diye hayıflanmayı normal görüyorum..Ama kitabın Farsça aslından okunmasının çok daha doğru olacağı kanaatindeyim.Bir yayınevi çıkıp keşke Farsça-Türkçe diye bir baskı hazırlasa:)Bu arada bir ara bu kitaptan esinlenerek Trt1'de "Kuşların Yolculuğu" diye yayınlanan diziyi izlemenizi tavsiye ederim. Ben ilk önce dizisini izlediğim için burada anlatılan hakikatleri en azından garipsemedim diyeyim anladım dersem hadsizlik edeceğimi düşünüyorum çünkü.En son olarak da bu basımı çok sevdim açıkçası ama içindeki notlandırmaları pek anlayamadım. Çeviri gayet sade ve dipnotlarla da desteklenmiş.