Kitabın başlarında ilki kadar sevemem diye düşündüm. Yeni alıştığım bir evren varken birden her şey neredeyse tamamen değişmişti... Ama hiç de düşündüğüm gibi olmadı. Soluksuz okudum. Her fırsatta elimden düşürmedim. Ağır kitaplara gömülüp, yorulup, birazda nefessiz kaldığım bu süreçte beni yeniden heyecanlandıran bir seri oldu.
Philip Pullman Türkiye'de yaşasa adım kadar eminim yeşilçamın bir numaralı senaristi olurdu. Tam yüzüp yüzüp kuyruğuna gelinen mutluluklarda yaşanan hayal kırıklıkları o kadar biz ki... Hani bu kadar mutlu olduysam şimdi bir aksilik kesin çıkar diyenler vardır ya, eğer sizde onlardansanız bu yazarda kendinizi bulabilirsiniz.
Teşekkürler Pullman... Kaygı bozukluğu yaşayan herkese yeni kaygılar eklediğin için :)))