Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ISLAK
Islak... Verandada ayak bastığım fayans, duştan yeni çıkan saçlarım, barda yeni tanıştığım brienne'e sarıldığımda her yerim... ıslak... sırılsıklam... ne acayip kelime sırılsıklam ıslak kelimesinden türetilirken mutasyona uğramış radyasyonlu bir söylem gibi. Islandım... beynimi çürüten zehrimi almadığım her gece olduğu gibi bu gece de ıslandım. Bir kitap yaz diyen tanıdığım bir yazar var. Bir yazar olmam gerekmediğine beni inandıran kitaplar olduğu gibi... Islanıyorum. Brienne'nin ne bok yemeye Atlanta'dan Bodrum'a gelip yerleştiğini düşünüyorum. Bir cevabı yok. Gelmiş. Beni gece kadar siyah tenine esir etmek için. Türkiye'de lezbiyen olmak zor diyorum. Umurunda değil. Amerika'ya dönüş biletim kocaman dudaklarıyla öpüyor beni. Bardaki herkes bize bakıyor. Islağım... Sırılsıklam. Evde buluyorum kendimi. Şebo'nun ardında bıraktığı pembe tavşanlı terlikleri ayağına geçirmiş Brienne. Siyah ve pembe ne de çok yakışıyor birbirine. Eski sevgilimin eşyalarını başka bir kadınla paylaşmaktan çekinmeyecek kadar hayatın kısa olduğunu biliyorum. Islağım. Brienne güvertemde sörf yaparken yazar arkadaşımı düşünüyorum. Hayır öyle değil o bir erkek ve erkeklerden tiksinirim. Söylediklerini düşünüyorum. Yazmam gerektiğini. Tanıdığım bir fahişeye kitap çıkarması için yardımcı olmamıştı halbuki. Belki de şiir sevmiyordur piç... Peki neden benim yazmamı istiyor? Brienne arka bahçeme çiçek ekerken bunları düşünmek çok zor. Sırılsıklamım... Ah yine o mutasyonlu pislik kelime. Yazmalı mıyım? Yoksa otuz küsür yıldan beri yaptığım gibi sadece yaşamaya devam mı etmeliyim? Brienne gece kadar karanlık. O karanlığın içine dalıyorum. Karanlık ıslak... Çok ıslak. Yüzüyorum. Dalıyorum. Boğuluyorum. Ciğerlerime kadar doluyor... içim de dışım da sırılsıklam. Çığlık... Brienne beyaz çarşafın üstüne dökülmüş siyah bir boya gibi uzanıyor. Bense yazıyorum. Parmaklarım sırılsıklam. Ah yine o kelime...
·
1.922 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.