Şimdi geçmişimi nedametle, pişmanlıkla anıyorum. Allah'ın huzurundan kovulduğum o yıllar için yanıyorum. Şeytan'a uşaklık ettiğim ömrüme hayıflanıyorum. Bir rüyadan uyanmış gibiyim. İçenlerin, sürünenlerin, vurulanların, dolandırılanların, soyulanların içinden geliyorum.
Ve benim eski heveslerimi taşıyan gençlere de şöyle seslenmek istiyorum:
“Gençler, dikkat edin! Artistlik sevdasıyla bataklara düşmeyin. Düşerseniz, korkulu bir rüya görecek ve dertlerden dert, felâketlerden felâket beğenmiş olacaksınız."
Benim hayatıma milyonlarca kimse imrenmiştir. Ama ben o hayattan kurtulduğuma çok seviniyor ve o hayatı ateş olarak görüyorum! Başkalarının gülistan olarak gördüğü hayat, benim için yangın yeridir. İslâmî yaşamda huzur buldum. Sabah, öğle, akşam... Günün her saatinde ne yapacağım, nasıl yaşayacağım, kimlerle görüşeceğim belli. Kavgasız, gürültüsüz, ihtirassız bir hayat.