Gönderi

“Sizinle birlikte (trenle olmasa da olur, zararı yok; yanımda siz, yolun sonu da deniz olduktan sonra otobüse katlanabilirim) deniz kıyısına gitseydik... Otobüs tepeden bir dönemeci aşınca hemen karşımıza çıkıveren o çılgın mavilik karşısında sevinç çığlıkları atsaydık... Çıplak ayakla kumlarda, sonra denizin kıyısında yürüseydik... Küçük dalgalar ayaklarımızı bileklerimize kadar ıslatıp sonra geri çekilseydi. Kumda ille de ayak izlerimiz kalsın isterseniz o başka. O zaman denize o kadar sokulmayız. Gene de Makar Alekseyeviç, dalgalar günün birinde oralara da ulaşır ve ayak izlerimizi siler. "Sizinle Makar Alekseyeviç, sizinle... Kırk yaşına geldim, ama hayatta o kadar az şey keşfettim ki. Oysa görülecek, bilinecek neler neler var. Kitaplarda bile yazmayan şeyler... Yani sizin bile bilmediğiniz şeyler demek istiyorum. İçimde dinmeyen bir susuzluk var. Keşfetmek, hayatı, dünyayı keşfetmek, bunun için yaşamak. Ne güzel olurdu değil mi?
Sayfa 95 - Yapı Kredi Yayınları, 2.Baskı, Mart 2021Kitabı okudu
·
217 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.