avare düşüncelere avare incelemeCioran ile tanışmak için 1 tık ağır oldu ama yine de yıkılmadım. Özellikle kitabın başlarında fazla felsefe okumamış biri olarak takılı kaldığım noktalar yoğundu. 10 dakikaya yakın sadece 1 sayfayı okuduğum oldu, düşünün yani. Bazen tekrar tekrar okutan bazen dinlenmemiz için basit cümlelere yer veren 1 kitaptı. Sanırım vur kaç taktiği uyguluyor Cioran :) Bu yüzden hiç Cioran okumamış olanlara başlangıç için uygun olmadığını söyleyebilirim.
Kitap isminin hakkını veriyor, avare avare dolandığımız, gezdiğimiz zamanlarda zihnimize üşüşen düşüncelerin toparlanmış hâli gibiydi. Tek tek baktığınızda bir bütünlük göremeseniz de genel bakışta kitabın bölümlere ayrıldığını görebilirsiniz. Umutsuzluk, benlik, intihar gibi genel konular üzerinde geziniyor.
Umutsuzluk, intihar deriz de Nietzsche'yi unutur muyuz hiç? Aslaa. Kitabın önsözünde de belirtmiş zaten. Cioran; Kant, Schopenhauer, Nietzsche gibi filozofların izinde yürüyor. Alıntılarda görmek de mümkün, birçok defa Nietzsche kokusu aldığımı belirttim. Diğer yazarları da okumuş olsaydım onları da yakalardım şüphesiz.
Bunun gibi baba isimleri temele koyduktan sonra kitabın kafanızı duman attırmaması mümkün değil. Hatta diyebilirim ki, okuduğum en yorucu kitaptı. Duvarlara çarpa çarpa okuyorsunuz kitabı. (Mecaz :D) Anlayacağınız o ki Cioran acımamış yazmış.
Burada gerek açıklamaya, gerek yazmaya, gerek paylaşmaya üşendiğim alıntılar oldu. Onları da paylaşsam alıntı rekoru kırardım sanırım. Mantık 1 yana, düşüncelerinde özün özünü çıkartarak yazmıştı bu yüzden fazla alıntı paylaşmak kaçınılmaz 1 sondu.
Keyifli olduğu kadar kafa yoran 1 kitaptı. İlk olmadığı sürece okumanızı tavsiye ederim. İyi günler ve esenlikler dilerim