Balıkçı ve Oğlu, Zülfü Livaneli'nin son romanı olarak birkaç ay önce piyasaya çıktı. Yine bir toplumsal meseleyi odağına alarak üzerine öykü kurgulamış. Huzursuzlukta, Irak'taki göçmenleri, Serenad'da yahudileri gibi burada da Afgan mültecileri ve yanında çevre katliamı yapan parasal güçleri odak noktasına almış. Ege sularının nasıl bir 'ölüm denizi'ne dönüştüğünü; doğa tahribatı, göçmen sorunları ve insanların iç buhranlarıyla yoğurmuş, buz dağının arkasını gösteren bir roman. Okurken benim hissettiklerim; göç, göçmenlik, sevgi, ebeveynlik, evlat sevgisi, doğa, koruma bilinci, kadın dayanışması ve dostluk oldu. son derece akıcı ve amaç dolu bir zenginlik içerisinde kayboldum. Değerlendirmelerin çogunun aksine ben vasat olarak değerlendirmiyorum. Roman kendi icinde akıp gidiyor. Livaneli’nin diğer kitaplarıyla karşılaştırılınca hepsinin gerisinde o konuda hemfikirim ama vasat demek biraz fazla bence. Benim tek olumsuz eleştirim, kitabin biraz kısa olmasi. olaylar akıcı bir şekilde ilerlerken birden sonuca bağlamış olmasını beğenemedim pek. Halbuki olay örgüsü daha geniş tutulsaydı konusu daha ilgi çekici olurdu.

Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202127bin okunma

·

666 görüntüleme

Filiz

@okumahallerim ·

20 Aralık 2021 16:14

Okuduğum en vasat Livaneli kitabıydı.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlhan avcı