Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Beşinci Bölüm: İhanet
Bazı mazoşist kişilerde (dayak yemenin, cinsel istismara uğramanın vesaire değil de) ihanete uğramanın merkezî önem teşkil eder hâle nasıl ve neden geldiği ise o kadar açık değildir. Nasıl olduğu sorusunun cevabı şu: Mazoşist kişi, kandırılmaya ne kadar gizil olsa da belirgin ölçüde yatkındır. Kendisine söylenen her şeye inanır ve toz pembe beklentileriyle çelişen her şeyi göz ardı eder. Isaacs, Alexander ve Haggard (1963) bu naifliğin kökenlerini incelikle tasvir eder: Bir ebeveyn çocuğun inancını ve kurulmakta olan güvenini kötüye kullandığında bir hayal kırıklığı meydana gelir, ki bu da ruha inen büyük bir darbedir. Eğer çocuğun benliği yeterince güçlüyse, bu durumu ebeveyninin ve başkalarının güvenilirliğine ilişkin sınırların ve kısıtlamaların göstergesi olarak alıp bu şekilde sindirecektir. Benliğinin nispeten zayıf olması durumunda ise yaşanan hayal kırıklığı ideal ebeveynin yitimine işaret görülebilir ve dolayısıyla da yas, yalnızlık ve depresyon anlamı taşıyabilir. Bu tür durumlarda –bir yanılsamanın yitiminden duyulan öfke, öfkeden duyulan suçluluk-güvensizlik bastırılabilir ve çocuk güvenilir olan ve olmayan kişiler arasında bir ayrım yapmaya hazırlıksız kalabilir. Haliyle de kandırılmaya müsait biri olur çünkü ancak kimseyi ayrıştırmadan herkese güvenmeyi başarabiliyordur. Kandırılma eğilimi, sürekli bir aldatılma ihtiyacıyla alakalıdır. Defalarca aldatılmış olduğu gerçeği, ebeveynin aslında başka insanlardan daha az güvenilir olmadığı teminatını vermek gibi ek bir işlev de gösterebilir. (s. 464) Bu tür mekanizmalar vasıtasıyla, mazoşist kendisini başarısızlığa, kırılmaya ve ihanete uğramış hissetmeye hazır hale getirir. Bu bakımdan, mazoşist aslında paranoid kişilikleri andırır; onlar da bir yandan başkalarının naifliğini küçümserken diğer yandan ayaklı gazetelerden duyduklarına inanmaya özel bir yatkınlık taşırlar (Stanton, 1978). Sonraki soru -yani ihanete uğramanın neden "moral mazoşizm"in (Freud, 1924c) fenotipik dışavurumu olduğu sorusu, yalnızca muhtelif bilinçdışı suçluluk kaynaklarına (Akhtar, 2013c; Asch, 1976; Modell, 1965; Niederland, 1968) değil, aynı zamanda çocukluktaki gerçek kayıplar biçimindeki fiziksel olarak hissedilen ihanetlere uzanır. İleri dönemdeki gelişim sürecinde bu deneyimler libidolaştırılır ve içine mazoşist haz bulaştırır.
Sayfa 127-8Kitabı okudu
··
249 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.