Robert Ludlum, John Le Carre, ve Frederick Forsyth üçlüsünün doğal mirasçısı olarak lanse edilen Glenn Meade tarafından orijinali 1994 yılında okuyucu ile buluşturulan eser, Doğan Kitap tarafından Ocak 2001 yılında, dilimize Ali Cevat Akkoyunlu tarafından kazandırılarak basılmış. Benim kütüphanemdeki Temmuz 2009 tarihinde yapılan 11. baskısı. 21. yüzyılın en iyi politik polisiye ve aksiyon romanı yazarı olarak da isimlendirilen Meade bu unvanının hakkını veriyor diyebilirim. Benim okuduğum bu ilk romanı sonrasında yazı tarzının sakin bir biçimde başladığını, giderek hızlandığını söyleyebilirim. Bu arada senaryo örgüsünün giderek büyüdüğü ve karıştığı bir orta kısımdan sonra durmadan artan gerilim bir sürpriz sonla bitiyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında özellikle Güney Amerika’ya iltica eden Nazi subaylarını ve onların IV. Reich kurma hayalleri ile ilgileniyorsanız, bu kitabı da bir çırpıda okuyacaksınız. Kitap Paraguay’da işlenen bir intihar vakası ile başlıyor. Daha sonra olaya karışan bir gazetecinin öldürülmesi ve Avrupa Güvenlik İdaresi’nde çalışan baş karakter Volkmann dâhil olunca olaylar ardı ardına gerçekleşiyor. Ortalarında da bazı bölümlerin gereğinden biraz fazla uzatıldığını düşünsem de okurken saran merak ve beklentiler bunu göz ardı etmenizi sağlıyor. Bu romanın başkahramanı olan Volkmann’ın geçmişinin Nazilerle bağlantılı olması sadece gerilimi arttıran bir yan unsur olarak düşünülmemiş. Hem kendisiyle hem de dost ve düşman karakterlerle yaptığı konuşmalar ve tartışmalarda konu üzerine yazarın fikirlerinin farklı yönlerini okuyoruz. Kitapta “az laf çok aksiyon” arayan çoğu macera romanı okurunun gözden kaçırdığı nokta da bu. Bu eserinde çok fazla yan-karakter var diyenlere katılmıyorum. Hepsinin karışık örgüde bir rolü olduğu ortaya çıkıyor. Bazıları ise, genel resmi daha iyi anlamamız için gerekli bilgileri sunuyor. Bence çoğu okurun atladığı bir nokta o da, kitap her ne kadar bir kurgu macera roman olsa da, Glenn Meade kitaplarında karakterleri aracılığıyla farklı mesajlar vermeye çalışan bir yazar. İnternette okuduğum birkaç yorum hakkında şu iki notu düşmek istiyorum. 656 sayfalık bir kitap içinde yer alan birkaç çatışma ve seks kısmı da ben ce hiç kimseyi fazla rahatsız etmemeli. Bir de senaryo için fazla uzun diyenlere de konsantre olarak sabırlı bir biçimde okumalarını tavsiye ederim, çünkü bir Hollywood filmi değil bu. Tercüme gayet güzel, 600 küsur sayfalık bir kitapta baskı hatalarını atlamış olabilirim, ama gözüme çarpman ve aklımda kalan yok, sahaflarda 20.- TL gibi bu kalınlıkta bir eser için düşük fiyatlardan bulabilirsiniz.

BrandenburgGlenn Meade · Doğan Kitap · 2001650 okunma

·

172 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fehmi Ardalı