Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

canlarım benim :(
Tanzimatçılar, bilmedikleri, yabancısı oldukları bir dünyayla karşılaşmışlar, o dünyanın düşüncesi altında ezilmişler, kendilerini yapılması gereken bir yığın iş karşısında bulmuşlardı. Bildikleri ve yaptıkları edebiyatın dışında, içinde yaşadıkları dünyayı ve insanlarını amaçlayan, özü ve biçimi başka bir edebiyatın varlığını keşfetmişlerdi. Ama yüzyılların birikimi sonucu olan bu edebiyatı ne bütünüyle aktarabilirler, ne de tanıyabilirlerdi. Zamanları dardı, işleri çoktu ve yalnız sanatçı değil, düşünür, sosyolog, filolog, politikacı, kısacası her şey olmak zorundaydılar. Şiirin dışında edebiyatın her türü yeniydi onlar için ve yalnız edebiyat türlerinde değil, her konuda yazmaları gerekiyordu. Oysa ele aldıkları her sorunda yetkili değillerdi. Bildikleri Fransızca ile ellerine ne geçerse okumuşlar, temellendirilmemiş bir yığın düşünceyi benimseyivermişlerdi. Sonra hepsi medrese çıkışlıydı. Bu nedenle de ileri sürdükleri her düşüncede kararsızlığa ve çelişkiye düştüler.
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.